Gönderi

Emine Supçin
"Eskidendi, çok eskiden... Eskiden, bilgeler yönetirdi dünyayı, çok eskiden. Ustalar konuşur, söz söylerdi, ibretlik. Cahil cesaret etmez, cühela haddin bilirdi, ses etmeyerek. Şairler şiir söyler, kopuzun kendinden geçmişliğine, esrik bir lir eşlik ederdi mistik tınılarıyla. Eskidendi çocuk, çok eskiden, henüz bilgeler bizi terk etmemişken… .......................... Savaşlar bile asildi eskiden çocuk! Şimdiki gibi bir düğmeyle milyonlar yok edilmez, çoluk çocuk katledilmezdi. Adam adama savaşılır, adam adama anlaşılırdı. Barış; barış gibi beyaz, savaş; savaş gibi kızıldı. Renkler asildi be çocuk, asil ve beyazı çoktu eskiden… Çok eskiden, henüz değerler bu kadar siyaha kesmemişken… ............................ Eskiden aç gözlü değildi insanlar. Ekmeği eliyle böler, soğanı yumruğuyla kırıp, cücüğünü birbirlerine ikram ederlerdi. İşte o kadar zengindiler eskiden. Şimdi senin sofran zengin, gözünse aç olacak çocuk, paylaşmayı öğrenemeyeceksin. Eskiden, gönül tokluğu vardı, kendisinin olmayana gözü değmez, gönlü geçmezdi insanın ve hiç şimdiki kadar hırsız değildi eskiden. Sen geç, çok geç kaldın be çocuk, eskidendi tüm bunlar, çooook eskiden…"
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.