Gönderi

Yalnız da kalsak kitlelerle sürüklenmeden istikamet üzere bir yürüyüşü sürdürebilmeliyiz... Zaten önemli olan yolun başında, ortasında ya da sonunda olmak değildir... Bizden istenen Hak yolda olmaktır... Nefesimiz nereye, ne kadar yetiyorsa... Karınca olup yola koyulmak var... Kabe'ye varıp varmamak başka... Herkes Kabe'ye varmayabilir, etrafında tavaf etmeyebilir, Hacerül Esved'e yüz sürmeyebilir, ama bir insan, bu yola girme aşkını taşıyorsa ve bunu dert edinmişse sorunu çözmüş, hedefi yakalamış demektir. Koşarken mutlaka "başarmak" ve "kazanmak" için değil... Böyle bir saplantı bize hedeften koparabilir... Çünkü "başarı" ve "kazanç" izafidir... Esas olan "yol"da olmaktır... "İhlas" ve "istikamet"i bulmaktır... Önemli olan "yürüyüş" sevdasının yürekleri sarması... Öyle ki bu sevda, kimi zaman uykuları bölecek, kimi zaman rüyalara girecek...
Sayfa 44
··
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.