5 liseli genç okul çıkışı cezaya kalır ve içlerinden biri ölür...
Ölen genç yani Simon, Dedikodu Kazanı adlı bir uygulamayla okuldaki herkesin kirli çamaşırlarını pazara çıkarmaktadır. Birçok kişi onun yüzünden zor zamanlar geçirmiştir ve dedikodular hep doğrudur. Haliyle sevilen bir tip değildir.
Cezaya kalan diğer dört gençten bahsetmek gerekirse;
Bronwyn, okul birincisi son derece yetenekli bir kızdır. Amacı Yale Üniversitesine gitmektir.
Cooper, yetenekli bir beyzbol oyuncusudur ve okulun en popüler kızı Keely ile çıkmaktadır.
Addy, Jake isimli bir futbol oyuncusunun kız arkadaşıdır. Tam bir balo prensesidir.
Ve Nate, adı uyuşturucuyla anılan kötü çocuktur. Islah evinden yeni çıkmıştır.
İyi ya da kötü gözükseler de herkesin sakladığı bir şeyler vardır. Önemli şeyler... Ve Simon bu önemli şeyleri bulmuş paylaşamadan ölmüştür.
Peki ama onu kim öldürmüştür?
Kitap genel olarak fena değildi. Bazı olaylar tekrara düşmüştü. Bu kitabı biraz sıkıcılaştırmıştı ancak karakterlerin yaşadıkları olaylar karşısında yaptıkları hataları görmeleri güzeldi.
En sonunda kitap tür değiştirdi gibi bir şey oldu bence buna çok gerek yoktu. Yine de kötü bir son değildi.
Cinayet romanlarını seven biriyseniz biraz yavan gelebilir ancak çok beklentiniz olmadan okuyabileceğiniz bir kitap olduğunu düşünüyorum.