Gönderi

520 syf.
10/10 puan verdi
Fazla bilinçli olmak bir hastalıktır. Gerçek bir hastalıktır. Sıradan bir bilinç, insanın yaşamı için fazlasıyla yeterlidir. Yani şu şanssız on dokuzuncu yüzyılımızın gelişmiş insanına, gerekli olan bilincin yarısı, hatta dörtte biri bile yeterlidir..
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Yüksek toplumsal sınıfa ait üniversite eğitimi görmüş Ruth'a gönlünü kaptıran işçi sınıfı mensubu Martin, Ruth'a layık olabilmek, onunla arasındaki mesafeyi kapatabilmek için her gün okudu, bilgilendi. Uyku zaman kaybıydı, az uyumalı, çok okumalı Ruth'a layık olmalıydı. Zamanla kendisindeki değişim Ruth'u da etkiledi zaten bir kadının erkekten en büyük beklentisi sosyal statüsü olmalıydı. Yazmaya başladığı vakit Martin, yazar olma konusunda ısrarcı olması, hatta başaracağına dair kendisine süre bile vermesi, kendine olan inancı ve mücadeleci ruhuyla yazarken, hayata ara verdiği o çamaşırhane günlerinde içini kaplayan hevesi öldürdü. Çalışırken kendini unutmak diye bir şey vardır, öyle çok unutursun ki günler ayları kovalarken hayatın şarkısını duymaz, doğanın rengini görmezsiniz. Martin yazarlık dışında başka bir işte var olamayacağını o zaman anladı belki de. Ruth ve çevresinin yazarlık konusunda ona inancının olmaması, onun artık bir işe girmesi gerektiği, yazarlığı bırakması yönündeki baskılara aldırmadan yazmaya devam etti. Başarı yavaş yavaş gelirken Martin yalnızdı, kapatmaya çalıştığı mesafede bir süre sonra doygunluğa eriştiğinde anlam yüklediği bir çok şey, topluluklar onun gözünde artık büyük bir balondan ibaretti. Üniversite eğitimi ile üstünlük aynı şeyler miydi? İşçi sınıfından üstün gördüğü kimseleri akıl yönüyle de üstün gördüğü, iyi evlerde yaşayanların değerli kişiler olduğunu düşündüğü zamanlar.. Belki Martin bu haliyle; bilgisiz ve eğitimsiz haliyle daha mutluydu. Ruth ile arasındaki mesafeyi kapatmaya çalışırken burjuva sınıfının iki yüzlülüğü, daha ötesi sevdiği kadının iki yüzlülüğü karşısında tiksindi, beynini vuran sancılarıyla yalnızlığı giderek arttı. O artık hiç bir sınıfa ait değildi. Hayallerini gerçekleştirdiğinde ne Ruth'a ulaşmak, ne de başarılı bir yazar olmak onu tatmin edemedi. Başka bir son yoktu onun için, o sonu okurken tıpkı Selim Işık'ı okuduğumda hissettiğim şeyleri hissettim. Kitapla ilgili ufak bir pişmanlığım oldu, o da Levent Cinemre'nin çevirisini okumayıp, tanımadığım bir yayın evinden eski bir basımını okumuş olmamdı. Kitabın içerisinde yer verilen tarihi kişiliklere, belirtilen yerlere ve Jack London'ın yaşamına ait çevirmenin okurla paylaştığı notlarla beraber Martin Eden'i okumak daha zengin bir okuma olurdu benim için.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391.6k okunma
··
193 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Hatice okurunun profil resmi
Elimde mevcut en kısa zamanda okumak için sabırsızlanıyorum, guzel ıncelemeniz için teşekkürler:)
Minimal Okur okurunun profil resmi
Çok şanslısın o halde:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.