Gönderi

272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
BU İNCELEMEYİ DEĞERLİ
Anıl
Anıl
KARDEŞİME İTHAF EDİYORUM “Hatırlat da haziranın sonlarında çocukluğumu yakalım” Ah Muhsin Ünlü NE GÜLÜYORSUN ANLATTIĞIM SENİN HİKAYEN Beni Asla Bırakma.. Japon
Kazuo Ishiguro
Kazuo Ishiguro
abimizin ilginç romanı. Kitap temelde 3 karakter üzerinde ilerliyor; Kathy,Tommy ve Ruth. Baştan sona bir “hüzün” hikayesi.. Yazarın bir Japon olduğunu ama çok küçük yaşlarda ailesiyle birlikte İngiltere’ye taşınıp burada yaşadığını ve bu kitabı da İngilizce yazdığını hatırlatmakla başlayalım. Anlattığı hikaye ise sıra dışı gibi görünse de (belki bir bakıma öyledir) bana göre aslında günümüz sıradan insanını anlatmaktadır. Bir grup öğrencinin Hailsham isimli okulda yaşadıkları ve sonrasında başkaca yerlerde sürüp giden hikayesi. Bu öğrencilerin birer “klon” olduğunu öğreniriz efendim lakin anladığım kadarıyla bu metaforlar üzerine kurulu kitapta bu da bir metafordan ibarettir. Belki de yazar, Japon asıllı ama neredeyse bütün çocukluğu ve ilk gençliği İngiltere’de geçtiği için kendini adeta bir klon gibi mi hissetmişti? Kim bilebilir? Kathy hikayenin merkezindeki karakterdir. Tommy ve Ruth da en yakın arkadaşları. Birlikte büyümüşlerdir bu Hailsham denilen okulda. Yetiştirilmelerinin bir tek gayesi vardır, o da ilerde “organ bağışçısı” olmak veya “bakıcı” olmak. Bakıcılar da yine organ bağışçısı olanların sağlık durumlarına göre onlara yardım eden kişiler olacaktır. Bu düzeni kim kurmuşsa , onları buraya kim toplamışsa , onlara başka bir seçenek bırakmamıştır en başından. Bu nedenle başka bir dünyayı hayal etmekte zorlanırlar, bu çemberin dışına çıkmayı ve bu kabuğu kırmayı düşünemezler. 16 yaşlarına doğru bu okuldan başka bir yere doğru geçerler. Gerçi okul dediğimiz pek okul gibi de değildir, öğretmenler yerine gözetmenler vardır. Yeni gittikleri yerin ismi ise” kulübeler” olarak tanımlanır. Orada artık biraz daha kendi hallerine bırakılırlar. Ben Hailsham denilen yeri ilköğretim-lise, Kulübeler denilen yeri de üniversite olarak değerlendirdim. Sonrasında organ bağışçısı olmalarını da “iş hayatı” olarak gördüm. Kathy, kulübelerden herkesten önce ayrılanlardan biridir, bakıcı olmak için. Bunu da okuldan sonra mesleğinde çalışmaya devam etmek yerine , aile hayatını seçmek olarak düşündüm. Yani bakıcı olmak aslında , ev hanımı olmak gibi bir şeydi. Kathy, organ bağışçılarının sağlık durumunu kontrol etmek için adeta bir hemşire gibi sürekli bu kişilere bakıcılık eder. Fakat bu süreç , iş hayatında çalışan aile bireyleri için adeta saçını süpürge eden anaç bir karakter anlamına geliyor olabilir miydi? Bir ev hanımı ya da hep koşuşturan bir abla? Belki de zorlama bir yorum bu, olabilir. Kathy,Tommy ve Ruth arasında bir aşk üçgeni de vardır çocukluklarından itibaren başlayan. Tommy ile Kathy birbirinden gizliden gizliye hoşlanan ama bunu bir türlü ifade edemeyen iki arkadaştır, Ruth ise Tommy’ye yakınlık duyar ve onunla sevgili olmayı başarır. Fakat Tommy’nin ruhu aslında Kathy ile ortaktır ve hep aralarında bir bağ vardır, hisleri ortaktır. Kathy , en yakın arkadaşı olan Ruth’u kırmamak adına hep geride kalır, içine atar duygularını. Tanıdık gelmiyor mu edebiyattan, hayattan? Tommy çocukluğundan itibaren sorunlu bir karakterdir, ya da farklı ve aykırı. Uyumsuzdur, herkes gibi değildir. Kitapta altı çizilecek bir yer olmadığı veya altı çizilerek okunacak bir kitap olmadığı görüşüne kısmen katılıyorum. Ben de birkaç satır hariç böyle ifadeler görmedim ama şu ifadelerin altını çizdim. Tommy’nin çocukluğunda Hailsham’dan, “İyi bir koşucuydu,kendisiyle diğerleri arasındaki mesafeyi hemen on beş metreye kadar çıkarabiliyor,belki de bu sayede kimsenin onunla koşmak istemediğini gizleyebiliyordu”(sayfa 22) Kitabın metafor veya örtülü anlatım,çarpıtarak , bozarak anlatım üzerine kurulu olduğunun bir işaretini de şurada gördüm, “Öğrencilerin şiir ya da felsefe üzerine tartışmalarını,ya da uzun kış aylarında, buğulu mutfaklarda Kafka ya da Picasso hakkında daldan dala atlayan konuşmaları duyardım” (sayfa 117) Heilsham’da resim yapmak çok önemli bir yer tutmaktadır , Madam denilen bir kadın zaman zaman gelip istediği resimlerden seçip götürmektedir. Tommy ise herkesten farklı oluşuyla bu resim konusunda da farklıdır ve bir türlü herkes gibi çizemiyordur. Picasso gibi belki de ? Kafka ise bana göre bazı açılardan örtülü anlatımın kurucusudur ve Japon yazarın da en sevdiği yazarlardan olduğunu tahmin ediyorum, ki hem kitabında adını geçirmiş hem de benzer bir üslup kullanmış. Kitaptaki en önemli konulardan biri de , cinsellik veya seksin işleniş biçimi. Karakterler büyümeye başladıktan itibaren sürekli birbirleriyle , yeni ya da eski tanıdıklarıyla birlikte olurlar. Çetin Altan’ın bir sözünü duymuştum vaktiyle, “Aşk, cinselliğin kibar halidir”. Bir de boya reklamı vardı hani, “hayattan rengi alın geri neyi kalır ki” Sahiden de, insandan cinselliği alın, geri neyi kalır ki? İşte kitapta anlatılan bu cinsellik, ergenlik meselesini yazarın yine özellikle abartılı olarak anlatıp aslında, kadın-erkek ilişkisine , bir başka deyişle insanın temel varoluşuna ayna tutmak istediğini düşünüyorum. Yani önüne gelenle birlikte olan kişiler şeklinde anlattığı meselenin , aslında insanın bir sevgi,aşk,eş arayışını anlatmak olduğuna yoruyorum. Tabi bunlar hep kendi anladığım,yanılabilirim. Daha anlatılacak çok şey olabilir, herkes başka şeyler anlayabilir. Değinemediğim kısımlar da kalacaktır kitapla ilgili. Kitabın bir yerinde karakterlerimiz bir yolculuğa çıkarlar arabayla , yanlarına sevgili olan bir çifti de alarak, beş kişi olarak. Gittikleri yerde, Kathy için çok değerli olan ve Heilsham günlerinde sürekli dinlediği ama sonra kasetini kaybettiği bir şarkının kasetini de Tommy ile arayıp bulurlar.Şarkının adı “beni asla bırakma”dır. Bu belki de Kathy için, kaybettiği çocukluğuna yeniden kavuşmasıdır. Kaseti antika eşyaların satıldığı bir dükkanda bulurlar. Daha önce gezdikleri modern mağazada yoktur, Tommy bakınır ve bulamadığını söyler ama Kathy ona der ki, “böyle şeyler buralarda bulunmaz”. O modern mağazanın adı ise “Woolworth’s” dur. Bunu da okuyunca aklıma “walmart” geldi, şu Amerikalı mağaza zinciri hani. Kitapta geçen önemli bir ayrıntı da, organ bağışı yapacak kişilerden eğer birbirini seven bir çift varsa , bunların organ bağışından önce üç sene erteleme istediğinde bulunma hakkı olması veya bu hakkın olduğuyla ilgili rivayettir. Eğer organ bağışı, benim yorumladığım gibi iş hayatını temsil ediyorsa; hayatta da birbirini sevenler sırf bu iş güç meselesi yüzünden bir araya gelemeyip işlerini ertelemek yerine birbirlerini erteliyor hatta birbirlerine kıyıyor olabilirler mi? Anlatılacak çok fazla şey olabilir bu kitapla ilgili dediğim gibi. Sonuçta kitabın sonlarına doğru Ruth aradan çekilir. Tommy ve Kathy birbirlerine o kadar aittir ki, Ruth bunu çok iyi bilmektedir en başından beri zaten. Bu hüzünlü hikayenin sonu da hüzünlü biter. Kathy en iyi arkadaşı ve sevdiği adamdan bir şekilde ayrılmak zorunda kalır. Onları kaybeder. Onu hayatın mecburiyetleri beklemektedir. İnsan, modern insan adeta bir klondan farksız mıdır? Hayatlarımız kurgulanmış mıdır?
Beni Asla Bırakma
Beni Asla BırakmaKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20217,9bin okunma
··
904 görüntüleme
Anıl okurunun profil resmi
Osman Hocam ellerine sağlık, ithafın için ayrıca teşekkür ediyorum. Bu son inceleme tüm incelemeleri kapsayıp genel anlamda aynı zamanda detayları ile çok kapsamlı bir inceleme olmuş beni asla bırakma nezdinde. :) Enine boyuna sorular sorarak inceleme yapman benim çok hoşuma gidiyor ve okutturuyor kendini. Kafka incelemene ayrı bayılmıştım. Kitabı okuduktan sonra tekrar okuyacağım o zaman daha farklı şeyler algılarım muhtemelen. Tekrardan eline sağlık Osman Hocam, kalemine sağlık :)
Osman Y. okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim ben de, kitaba olan ilgini bildiğimden aklıma böyle bir şey geldi :) Sanırım biraz anlamaya başladım kitabı, belki bazı şeyleri de yanlış anlıyorum bilmiyorum :) Soruları da önce kendime soruyorum. Bu adamı okumaya devam etmeliyiz. Kafka'ya gelince adamım zaten :) Sağolasın..
kemo sabe okurunun profil resmi
Dostum çok güzel bir inceleme yazmışsın. Eline sağlık. Kafka ve Austen, hatta iki kere Kafka ediyo Ishiguro...Herhalde basit önyargılarımı kırdığım bi gün okumuştum. Jose Saramago okuduktan hemen sonra...Nobel edebiyat ödülünü alırken söyledikleri etkilemişti biraz da beni...Bu kadar belirgin ve hareketlerimizin altındaki duygu yüklerini çok çok iyi yansıtan başka bir yazar da az bulunur sanırım...
Osman Y. okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Bu kitapla başladım yazarı okumaya ve diğer kitaplarını da merak ettim. Kafka çok kıymetlidir benim için, bu anlatımı da çok sevdim. Yorumunla beraber anlaşılmış olmaktan da keyif aldım, sağolasın..
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.