Kitabın ilk konusu "Hadis Okuma Klavuzu"
Burada hadislerle ilgili kavramları, hadislere bakış açımızı öğreniyoruz. Neden öğreniyoruz? Çünkü içerik hadislerle dolu. Hadis verilmiş, şerh edilmiş, ayet verilmiş, tefsir edilmiş.
Kitabın sadece hanımlara mahsus olmadığını yazarımız şöyle ifade etmiş:
"Bu kitaptaki hadisler birinci dereceden kadını, ikinci dereceden de erkeği ilgilendiren konular içeren hadislerden seçilmiştir." (Sf. 20)
Hadis okumak şahsiyet kazandırır insana. Mümin hanım, hanım muhtevalı hadisler okusa, "Mümin hanım nasıl olur?" sorusunun cevabını alır: Mümin erkek okusa "Mümin hanım nasıl tanınır ve ona nasıl davranılır?" sorusunun cevabını..
Kitabın tasarımı bile çok zarif düşünülerek hazırlanmış, sayfalarına göz atınca göreceksiniz. :) Ben burada hocanın kadınlara hitap etmeyi iyi bildiğini gördüm, yani kadın ruhundan anladığını..
Değinmek istediğim bir konu da şudur. Nureddin Yıldız Hocaefendi, eşlerin özel halleriyle ilgili bazı konulara yer vermiş kitabında, sıklıkla. Katıldığım yerler olsa da haya ettiğim için paylaşmadım.
Benim hayadan ötürü alıntı yapmadığımı, kendisi kitabında yazınca hayasız ya da daha açık olarak şehvet düşkünü mü oluyor yani? Elbette hayır ama bazılarının gözünde ne yazık ki durum bu.. Ama insanlar şunu unutmamalı: İslâm hayat dinidir. Hayatın her alanından konuşur, bireyi her yerden kuşatır. Yeter ki o bunun farkında olsun.
Örneğin: Müslüman isen, Su içerken oturarak içersin, besmele çekerek başlarsın, en az üç yudumda içersin, nefes alarak. Ve bardağın içine nefesini vermezsin. Bitirince elhamdülillah dersin. Ve hatta güneş ışığına maruz kalmış suyu içmezsin, mekruhtur vd.
Gördüğünüz gibi su içerken bile bunca şeyi söyleyen İslâm, "tuvalet adabı" başlığı altında, tuvalette bile başıboş bırakmayan İslâm, neden evlilik gibi ciddi bir müessesede, eşler arası konulara müdahale etmesin ki? Ve neden bunu söyleyen İslâm öğreticisi, "hoca" dediğimiz kişi, hayasız ya da şehvet düşkünü olsun?
Unutmayın! Asıl hayasızlık, hayasızken hayalı numarası yapmaktır!
Hocanın kendi dininden olan bir şeyi anlatmasını, buradaki "zinakârların" şehvet düşkünlüğü olarak görmeleridir edepsizce olan!
Cerrah, insanı tedavi etmek için kestiğinde "kasten adam yaralamak"tan ceza mı alırmış? Hem, bu kimin mahkemesi? Adaletinizin mi, küfrünüzün mü?
Sitede ne yazık ki "Nureddin Yıldız'ın avukatı" gibi görünüyorum, farkındayım. Ama bu, ona saldıranların asıl dertlerinin "İslâm" olduğunu bildiğim içindir. Yani onlar Nureddin Yıldız üzerinden İslâm'a saldırırken , ben Nureddin Yıldız üzerinden İslâm'ı savunmaya çalışıyorum, tek yaptığım budur. Elhamdülillah şahısları savunmayı dert edinecek kadar dertsiz değilim!
Kitaba dönecek olursak, hanımlar beyler hepimizin alacağı dersler mevcut kitapta. Okuyun, okutun..