Evrenin nedensellik kanunları çerçevesinde işlemesi ve insan zihninin bu işleyişi
anlayabilmesi, evrendeki tasarım delillerinin en ilginçlerinden biridir. Evrende hiçbir düzen
olmayabilirdi veya evrendeki düzen o kadar karışık olabilirdi ki insan zihni, evreni karışık bir rüya
gibi anlayamadan seyrederdi. Öyleyse zihnin doğuştan nedensellik kategorisine ve evreni anlama
yeteneğine sahip olmasıyla dış dünyanın anlaşılır oluşu da bir tasarım delilidir. Evrenin ve insan
zihninin birbirine göre ayarlanmış olması bir tasarım harikasıdır (Bu konu 8. bölümde de
işlenmiştir). Dış dünyanın anlaşılması için gerekli şartlar dört maddede kısaca özetlenebilir:
1- İnsan zihninde doğuştan anlama yeteneği ve bilinç var olmalıdır. Bunun için
doğuştan zaman, uzay, nedensellik gibi kategorilerin zihinde var olması lazımdır.
2- İnsanın anlama yeteneği ve hafızası gibi özellikleri evreni anlayabilecek
kapasitede olmalıdır. Örneğin birkaç olaydan fazla olayı hafızasına
kaydedemeyen yetersiz hafızalı bir insan evreni anlayamaz.
3- Evrenin belli kanunlara (nedenselliğe) göre hareket etmesi gerekmektedir.
4- Evrendeki kanunlar çok karışık olmamalıdır. Evrendeki en basit bir olay yüz
binlerce denklem ile belirtilebilecek kanunlara göre gerçekleşseydi, yine
anlaşılmaz olurdu. Dış dünyanın anlaşılır olabilmesi için hem evrensel kanunlar
var olmalıdır, hem de bu kanunlar anlaşılabilir şekilde düzenlenmiş olmalıdır