Gönderi

72 syf.
·
Not rated
Kadraj Hataları, ilk sayfasında sizi farklı bir konseptle karşılıyor. Kolay değil kitap hiçbir kadraja giremeyenlere ithaf edilmiş. Kadrajı da değişik olacak normallerinden. Peki kim bu kadraja giremeyenler? Dünyaya karşı söyleyecek sözleri olan fakat bütün çaresizlikleriyle arkalarda kalanlar, ötekileştirilen mazlumlar, en arka sırada oturup kendini ifade edemeyen öğrenciler ya da. Bir ülkeyi sevmek için en kısa yolu gösteriyor bize Güven Adıgüzel Kadraj Hataları’nda. Akif’in tabutunu taşıyan dört insan hatırına dahi kefil olmuyorsa yaralarımıza dünya ve İmam Hüseyin’in atı sendelediğinden beri sınanmaz merhametlerle gördüğümüz her rüyaya sükut ediyorsak, işte tam da bu yüzdendir. Allah’ım hiç iyi değilim… Güven Adıgüzel diğer kitaplarında olduğu gibi Kadraj Hataları’nda da kendine has çizgisini devam ettiriyor. İçinde yaşadığımız toplumun kıyıda köşede ve çokça gölgede kalmış ötekilerini anlatıyor bize. Unutulan veya görmezden gelinen ne kadar şey varsa, gözümüzün önüne getiriyor Adıgüzel Güven. Evet Allah’ım hiç iyi değiliz ve hala Habil’in hakkını sormadık Kabil’den, bu gidişle soracak gibi de değiliz. İşgal edilmiştir inandığımız tüm çiçekler… Sigortalı bir işe girilmeden hala aşık olunmayan zamanlardan geçiyoruz. Aslında ileri gitmiyoruz, hep aynı noktadayız sadece yıllar ilerliyor. Ve Uhud’un okçularından rol çalmaya devam ediyor dünya. Unutmadan eklemek lazım tarih dersinden sınıfı yakanlar tarihe geçiyor, dersi dinleyenler sadece dersi geçebilirler. Yeri gelmişken ölüyoruz dediği Borges’in işte tam olarak bu. Telaşa mahal yok ve dahi panik yapmayın hepimizin bir sırası var beklediğimiz. Ve yine Güven Adıgüzel’e bırakmak lazım son sözü: “Bu ülkeyi kurtarmalıyız, evet bu ülkeyi hiç Neşet Ertaş dinlememiş adamların elinden.”
Kadraj Hataları
Kadraj HatalarıGüven Adıgüzel · İzdiham · 2014167 okunma
··
274 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.