Gönderi

152 syf.
10/10 puan verdi
DÖRT AYAK İYİ, İKİ AYAK KÖTÜ Globalleşen dünyanın hangi yüzyılın içinde bulunursa bulunsun belli bir sistemin dışına çıkamadığını, nitelik ve nicelik anlamında kendini tekrar ettiğini, bulguların, buluşların, arayışların ne kadar nihayet ile buluşsa da sonunda aynı sisteme boomerang etkisiyle karıştığını, dünya toplumlarının dünden bugüne veyahut geleceğe neler taşıyabileceğinin bir ''kader döngüsü'' gibi kabul edilebilir bir mantığa dayandığını, sıra dışı olayların asıl olguya asla zarar vermediğini, zincirleme gelişen bir sınıflanmanın, ayrışmanın, gruplaşmanın toplumları yok oluşa sürüklediğini bilhassa bu kitapta görebiliyoruz. Dünyanın düz mü yoksa yuvarlak mı olduğu bütün zamanlarda tartışılagelmiştir. Ancak asıl tartışma konusu yapmamız gereken varoluş amacımızdır. İnsanoğlu mutluluğu kendine bir amaç edinmişse bunu önce hayal yoluyla zihne, kalbe enjekte eder. Sonra buna yönelik çabalara girişir. SPOİLER!! SPOİLER!! SPOİLER!! SÜRPRİZKAÇIRAN!! Domuzlar, yönetilmekten bıkmış, halihazırda yaklaşmakta olan sonlarından kurtulma adına özgürlüğü hayal ederler. Bunun için yaşlı Koca Reis'in açtığı yolda, gösterdiği hedefe durmadan yürümüşlerdir. Çok geçmeden ölen Koca Reis'in ardından Snowball ve Napeleon'un önderliğinde bu fikri hayata geçirirler. İlk başta her şey toz pembedir. Hatta ''7 Emir'' ile hayvanların anayasası bile oluşturulur. Snowball ile Napeleon arasında fikir ayrılıkları mevcuttur. Bu fikir ayrılıkları öyle derindir ki en ufak konuda bile kendini gösterir. Snowball hayvanların okumasını, gelişmesini isterken Napeleon bunun tam tersi hayvanların sadece kendisine itaat etmelerini ve teslimiyetçi olmalarını istiyor. Yel değirmeni projesi Hayvan Çiftliği'nin kurtarıcı rolünü üstlenen projesidir. Napeleon bu projeye şiddetle karşı çıkar. Snowball bu projeyi çoğunluk sayesinde, demokratik bir şekilde kabul ettirir. Ancak Napeleon içten içe kendi ordusunu hazırlamıştır bile. Snowball toplantıda canını zor kurtarır. (Kitabın hiçbir bölümünde de bir daha kendisini göremeyeceğiz.) Snowball gittikten sonra çiftlikte artık tek başlılık baş gösterir. Napeleon monarşiyi dayatır, özgürlük isteyen hayvanlara! Kademe kademe 7 Emir'in çiğnendiği ve domuzların ayrıcalıklı sınıf haline geldiğini görmekteyiz. Büyük önder Napeleon'a bağlılığıyla bilinen ve yel değirmeninin yapımındaki emeğiyle çiftliğin ana unsurlarından biri olan Boxer'ın da güçten düştüğünde At Kasabı'na satıldığını görmekteyiz. Önder Napeleon, Yedi Emir'de belirtilip, kabul edilen hususları birer birer çiğneniyor. Napeleon'un medya ayağı (kamuoyu) Squealer, İkna kabiliyetinin yüksek oluşu ve hayvanların ''yoksa Jones'un dönmesini geri mi istiyorsunuz'' tehdidine eğdikleri boyun, onları onulmaz sorunlara sürüklüyordu. Pirincin içindeki siyah taştan korkmaya gerek yoktu artık, asıl tehlike pirincin içindeki beyaz taşta idi. Çok sevdiğim bir söz var, nereden duyduğumu tam hatırlamamakla birlikte; denetleyenleri kim denetleyecek, gözetleyenleri kim gözetleyecek? Hayvan Çiftliği Snowball'u verdiği gün kaybetti. Hayvanlar özgür olma adına iki ayaklıklara baş kaldırmıştı. Ancak tam bağlılık beraberinde sınırsız gücü, sınırsız güç de beraberinde kaosu getirdi. Kitabın sonlarına geldiğimizde ise, Hayvan Çiftliği'nin değişmez görüşü olan ''Dört ayaklar iyi, iki ayak kötü'' ilkesinin de ayaklar altına alınıp çiğnendiğini görmekteyiz. Napeleon, aldığı her kararı bir şekilde ''Jones, diktatörlük ve Squealer'' üçlemesiyle kabul ettiriyordu. Ha bir de koyunların her başkaldırıya melemelerini unutmamak gerekir :) İnsanların da çiftliğe gelip domuzlar ile yaptığı barış antlaşması artık bardağı taşıran son hamle olmuştu. Sırasıyla, hayvanların idamı, boxer'ın at kasabı'na satılışı, domuzların kendini yüksek sınıf ilan etmesi, insanların çiftliğe gelip domuzlarla yaptığı anlaşma akıllara şu soruyu getiriyordu: Jones gitti ama kavga neden bitmedi? Bu kitap sadece Komünizm ve Stalin özelinde yazılmamış. Sadece dünü değil bugünü ve geleceği de temsil etmektedir. Gücün her zaman denetlenmesi gerektiğini, özgürlüğün de sınırlarının olduğunu, cehaletin aldığımız nefesi dahi anlamsızlaştırdığını okuyucularına deklare etmektedir. Kitaba hangi ara başlayıp bitirebildiğimi anlayamadım. Bu kitabı okuyun ve seçimlerinizi, fikirlerinizi bir kez bile olsa sorgulayın. Biz düşünmedikçe, okumadıkça, eleştirmedikçe, sorgulamadıkça sonumuz bu çiftlikten ötesine gitmeyecektir. Kitabın sonundaki bu cümle ile inceleme son veriyorum: Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine bir insanların yüzlerine bakıyor; ama onları birbirlerinden ayırt edemiyorlardı.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020248,9bin okunma
··
116 görüntüleme
Şerife Karakaya okurunun profil resmi
Denetleyenleri kim denetleyecek, gözetleyenleri kim gözetleyecek?
Homeless okurunun profil resmi
Tüm problemlerin ana kaynağı bu :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.