Nerden başlasam hiç bilmiyorum çünkü bu kitap hakkında söylemek istediğim çok şey var.
Öncelikle diziyle bağlantı kuralım; incelemelerinde çoğu okur diziyi izlemeyenlerin kitaptan keyif almayacağını düşündüklerini belirtmiş ki ben katılmıyorum. Açıkçası bu hikaye bariz olarak diziyle bağlantılı olsa da farklı bir yol çiziyor ve ben diziyi izlemeyenlerin kitabı okurken sadece karakter fazlalığından zorlanacağını düşünüyorum; ben bile bazı yerlerde kimin ne söylediğini hemen anlayamadım karakterleri tanımama rağmen. Sanırım biraz senaryo gibi yazılmış olması bir yandan işleri kolaylaştırsa da bazı konuşmalarda zorlaştırdı. Yine de diziyi izlemeyenler de okuyabilir ve keyif alır bana kalırsa. Ama zaten kitabı okuyanların çoğu dizinin severleri, ki bu kitleyi biraz sınırlı kılıyor maalesef. Ben açıkçası herkesin bu güzel yürekli karakterlerle tanışmasını isterim, ister diziyle ister kitapla olsun.
Gelelim hikâyeye; başlarda biraz bocaladım diyebilirim, Burak Aksak'ın ne yapmaya çalıştığını anlayamadım. Çünkü kitabın başı dizinin başını andırıyordu. Kitap çıkmadan Burak Aksak kendi finalini yazacak dendiği için, hikâyenin en baştan başlamasına şaşırdım. İlerde bu kafa karışıklığı giderildi tabii de ben okuduğum Mecnunun, Leylanın, İskender Babanın, İsmail Abinin, Yavuz Hırsızın, Erdal Bakkalın; bir nevi izlediklerimle aynı kişiler olmadıklarını anlayınca ne hissedeceğimi bilemedim.
Burak Aksak oyuncuların kavgaları yüzünden planlarını gerçekleştiremediği diziden öcünü almışcasına, istediği gibi hikayeyi yazmış ve bitirmiş, bu açıdan dizide izleyemediğimiz olayları izledik.
Açıkçası kitabı ilk elime aldığımda 270 sayfa olduğunu görünce hayal kırıklığına uğradım. Karakterleri, muhabbetlerini ve samimiyetlerini özlediğim için 270 sayfanın bana az geleceğini düşündüm ama o 270 sayfa nerdeyse 104 bölümlük dizi kadar doluydu, bu yüzden sakız gibi uzatmadan, yerinde bitirdiğine sevindim. Ayrıca sonu beklediğim gibi olsa da gelişmesi beklemediğim bir şekilde oldu, bu yüzden sonu da tatmin ediciydi.
Yani demem o ki; okuyun, okutun ki herkes bu güzel karakterler ve hikâyeyle tanışsın. Ve kendinize çok iyi davranın.
