Gönderi

Bilim felsefesi tartışmaları içerisinde, bilim etkinliğinin nasıl gerçekleştiği ve bilimin nasıl ilerlediği üzerine yapılan modellemeler hakkında Kuhn ve neo-pozitivistler ya da Popper arasında geçen kuramsal tartışmalar bağlamında köklü değişim gibi görünen tezler, bilim insanlarının kendi işlerini algılayışları söz konusu olduğunda bu boyutta bir değişim yaratamamaktadır. Örneğin, Popper, doğrulama yerine yanlışlamayı ölçüt olarak önerdiğinde bir bilim insanı planladığı her sınayıcı deneyin ya da gözlemin sınanan kuramın doğrulanması ya da yanlışlanması ile sonuçlanacağını öngördüğünden ve her doğrulama bir "yanlışlanmama" ve her yanlışlama bir "doğrulanmama" olduğundan, onun için köklü bir değişim söz konusu değildir.
Sayfa 517 - phoenixKitabı okudu
·
2 görüntüleme
Mustafa