Gönderi

576 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 15 days
ESKİ OKUDUĞUM KİTAPLAR İLE İLGİLİ YAVAŞ YAVAŞ İNCELEME GİRİYORUM. LÜTFEN OKUMA TARİHİ SIRALAMASINI DİKKATE ALMAYINIZ!!! Harvard'dan simgebilimci Profesör Robert Langdon’un yolu bu sefer İtalya'da gizemler, sırlar, bulmacalar ve komplolara çıkar. Edebiyatın en ünlü ve karanlık başyapıtlarından olan ve kökleri "İlahi Komedya" ya dayanan bir çıkmazın içerisinde bulacaktır kendisini. Dan Brown'ın sanat tarihçisi ve simgebilimcisi Profesör Robert Langdon, bir Pazartesi sabahının ilk saatlerinde korku dolu bir kâbustan uyanır. Bir anda, kendisini oraya nasıl geldiğini hatırlamadığı hastane odasında bulur. Yetkili iki Doktor kendisine dostane bir şekilde, Floransa'da olduğunu ve gece sersemlemiş bir halde baş kanamasıyla buraya geldiğini açıklarlar. Langdon'un kafası iyice karışmıştır. Son hatırladığıysa, Cumartesi günü Harvard Üniversitesi kampüsünde bir dizi konferans verdiğidir ama sonrası ise muamma. Doktorlar daha fazla açıklamaya fırsat bulamadan, karalar içinde nereden geldiği bilinmeyen bir şahıs hastaneyi basar ve hedefinde Profesör Langdon vardır. Bu saldırıda İtalyan Doktor Marconi ölümcül derecede yaralanır. İngiliz meslektaşı Sienna Brooks, Langdon'un kıyafetlerini çabucak toplar ve onunla birlikte hastaneden kaçar. Sokakta zorlukla bir taksiye atladıklarında inatçıları takipçi tarafından tekrar saldırıya uğrarlar. Kısmi amnezi, gizemli bir kadın, hayatı tehdit eden bir durum ve bol aksiyon ile kahramanlık içeren bir roman. Bu romanımızda da beklendiği gibi Dan Brown, kahramanlarını zorlu “bir cadı avı” na gönderir. Profesör Langdon'un tüvit ceketinin gizli cebinden küçük, silindirimsi bir mini projektör (biyotüp) çıkar. Bu projektör, Sandro Botticelli'nin "Mappa dell'Inferno" Cehennemin haritası ile bağlantısı vardır. Dante Alighieri'nin ünlü “İlahi Komedya” sının cehennem tasvirinden esinlenen bu resim, bilinmeyen bir el tarafından manipülasyona uğramıştır. Bu değişiklik, Langdon'un kendisini bekleyen, bilinmeyene giden yoldaki bir sonraki durağı olan büyük duvar resmine referans olacaktır. Ve böylece cesur Profesör ve onun son derece zeki arkadaşı (IQ bildiğin 208 abi) bir sanat eserinden bir diğerine tarihi vurgular arasında bize eşlik ederler. Bekleyen bir bulmacayı zekice çözmek ve sıkı takipçilerden de bir adım önünde olmak her zaman önemlidir. Her ne kadar tekrar eden sahneler Dan Brown hayranlarına bilindikse gelse de ve bu yüzden bazen heyecandan yoksun kalsalar da, en azından Profesörün tarihi ele alışı ve anlatımları ile kitabı okumaktan keyif alacaklardır. Ah unutmadan, bir sonraki tatilinizi Floransa'da geçirme düşünceniz varsa, bunu Profesörümüzün yerine en azından bir tur rehberinin önderliğinde yapmanızı tavsiye ederim. Profesör Langdon olayları araştırmaya nereden başlayacağını bilmemektedir. Tam olarak ne olduğunu hakkında hiçbir fikri yoktur. Ne aramaktadır? Kimin adına aramaktadır ya da ondan kim ne istedi? Zihnini her daim kurcalayan ve hatırladığı son şey, yaşlı bir kadının gölgeli yüzüdür ve kadının ona hep: "Ara ve bulacaksın" çağrısıdır. Bertrand Zobrist, kendisini tamamen özel araştırmalara adamış ve bazı patentler sayesinde de çok fazla para kazanmış bir İsviçreli genetikçidir. En büyük endişesi, aşırıya giden dünya nüfusudur. Kendisini daime derin düşüncelere iten ve endişelendiren bu durma bir çözüm üretmesi gerektiğini düşünür. Kendince insanlığa yararı olacağını düşündüğü korkunç bir planı vardır ve bu planı eyleme dökmeye karar kılar. Yeryüzünün aşırı nüfus artışı elimizde tuttuğumuz bu romanımızın ana temasıdır. Açıkça ifade etmem gerekirse, konu (sadece konu) yanlış yazar tarafından ele alınmış diyebilirim. Konu kısaltılmış olarak tek taraflı ve son derece tehlikeli, naif ele alınmaktadır. Abartılı da olsa, burada yayılan trans hümanist yaklaşım okurda genel bir korku uyandırıyor, ama bugüne kadar böylesi bir vaka neredeyse hiç yaşanmadı diyebiliriz. Dan Brown burada trans hümanizmden mi, yoksa genetik manipülasyondan mı bahsediyor ya da her ikisini de tartışmaya mı açıyor buna her potansiyel okuyucu kendisi karar vermek zorunda. “Cehennemin en karanlık yerleri, buhran zamanlarında tarafsız kalanlara ayrılmıştır.” Bu, Dan Brown'ın kitabında geçen Dante alıntılarından biri: buhran zamanlarında eylemsizlik ve inkârın büyük bir günah olduğunu ifade etmektedir. Okuyucu bu alıntıya belki koşulsuz bir şekilde katılabilir, ancak unutmayalım ki inkâr, bilim ve teknolojinin tüm sorunları çözebileceği inancını da birlikte getirmektedir. “Diz çök kutsal bilgeliğin yaldızlı mouseion’unda ve kulağını yere daya, dinle suyun şırıltısını. Batık sarayın derinliklerine in, orada, karanlığın içinde bekler khtonik canavar kan kırmızısı sularına gömülmüştür lagünün ki yansıtmaz yıldızları...” Yukarıda konuya değindiğim gibi, Dan Brown bu kez sanat tarihini sevenleri temel alarak konuya aşırı yüklendi. Ayrıca Dante'nin "İlahi Komedya" sını tartışmaya değecek bir platformda tüm okurlarının dikkatine sunmayı da başardı. Dan Brown’un tırnak içi yorumlarını, kahramanını A'dan B'ye götürecek kadar iyi gördüm diyebilirim. Özellikle romanın son üçte birinde, çok sayıda dönüşler ile öngörülemez bir kaosa dönüşen aksiyonun başlangıç aşaması gelişmiştir. Dostu düşmandan ayırt etmek neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Güzel olanda bu değil midir? Siz yazarın kitabını okurken, neyin ne olduğuna dair zihninizi meşgul eden sorular, gizemli karakterler ve dünya tarihinin önemli dönemlerine tanıklık etmiş mekânlar. Floransa’nın buram buram tarih kokan Vecchio Sarayı’ndan dar sokaklarına, Venedik’in koskocaman St. Marco Bazilikası’na uzanacak olan bir dizi semboller zinciri Profesör Langdon’ı sonunda üç muazzam imparatorluğun baş merkezi olmuş ve neredeyse insanlık tarihi kadar eski olan dünyanın incisi İstanbul’a, insanlık tarihini sonsuza dek değiştirebilecek bir mekâna sürükleyecektir. İstanbul’a gelişiyle de Ayasofya’dan Mısır Çarşısı’na kadar süren bir koşuşturmacanın heyecanı saracak biz okurları. Bir başka Dan Brown kitap analiz ve yorumunda görüşmek üzere arkadaşlar. Şimdiden keyifli okumalar. Şimdiden keyifli okumalar dostlar. :) Bir sonraki kitap yorumu ve değerlendirmesinde görüşmek dileğiyle. Esen kalınız! ~ A.Y. ~
Cehennem
CehennemDan Brown · Altın Kitaplar · 201326k okunma
··
26 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.