Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

VAPTSAROV
NİKOLAY VAPTSAROV (1909-1942) Günümüzde Bulgaristan topraklarında yer alan Pirin Makedonyası' nda bulunan Bansko şehrinde 1909 tarihinde dünyaya geldi. Makine teknisyeni olan Vaptsarov çeşitli işlerde çalıştı. Ancak siyasi nedenlerden dolayı bir süre sonra işsiz kalması nedeniyle zor şartlar altında yaşadı. 1940 yılında tek kitabı olan "Motor Türküleri" yayınlandı. II. Dünya Savaşı sırasında Bulgaristan Komünist Partisi saflarında politik faaliyetlerde bulunmasından dolayı 1942 yılında tutuklandı. Ölüm cezasına çarptırılan Vaptsarov, 23 Temmuz 1942'de kurşuna dizilerek idam edildi. Vaptsarov' un; "Ölümden Önce", "Ayrılık" ve "Bahar" şiirleri 1970 yılında Özdemir İnce ince tarafından Fransızca' dan tercüme edilerek "Dost dergisi"nde yayımlandı. 1971 yılında Özdemir İnce' nin derlediği "Bulgar Şiiri Antolojisi"nde diğer Bulgar şairlerin şiirleriyle birlikte Vaptsarov' un "Ölümden Önce", "Ayrılık (Veda/Karıma)", "Bahar", "Korkmayın Çocuklar" ve "İnanç" şiirleri de yayımlandı. Vaptsarov’un şiirlerinin Türkçe’ye çevrilmesi, Ataol Behramoğlu Yeni Türkü şiir yayınları tarafından 1982 yılında yayımlanan "Kardeş Türküler-32 Ozan 44 Şiir" başlıklı derlemeyle devam etmiştir. "Ölümden Önce" ve "Veda-Karıma" şiirleri bu derlemede yer almıştır. 1983 yılında Adam Yayıncılık tarafından yayımlanan "Çağdaş Bulgar Şiiri Antolojisi"nde "Doğduğum Ülke", "Mektup", "Veda-Karıma" ve "İnanç" şiirleri yayımlandı. 1998 yılında Adam Yayıncılık Erdal Alova' nın çevirisiyle Vaptsarov'un "Mektup", "Türkü" ve "Veda-Karıma" şiirleri "Çağdaş Dünya Şiiri Antoloji"sinde yayımlandı. 2003 yılında Evrensel Basım, şairin şiirlerinden oluşan İnsana Adanmış Şarkılar adlı derlemeyi yayımladı. Şairin Türkçede en çok tanınan şiirlerinden biri Veda'dır. Dilimizde şiirin Fransızcasından Ataol Behramoğlu tarafından yapılmış bir çevirisi vardır. Behramoğlu'nun Karıma adıyla yaptığı çeviri Grup Ekin tarafından Geleceğim adıyla, Kavga adlı şiiri Mehmet Celal tarafından bestelendi. (1) Bulgar Devrimci işçilerin dili olan şair, Komünist Partisi'nde etkin görevlerde de bulundu. "Makine teknisyenliği, buharlı lokomotifte ateşçilik gibi işlerde çalıştı. 1942 martında tutuklandı. 23 temmuz 1942'de sofya yedek subay okulu'nda ( şimdi müzedir ) altı arkadaşı ile kurşuna dizilerek öldürüldü. Nikola Yonkov Vaptsarov, 1942 mart ayında tutuklanır. 23 temmuz 1942'de kurşuna dizilecektir. saat 14.00 olur. hücresinde nazi faşistlerin ölüm mangasını beklemektedir. iki sevdiği vardır: mücadelesini verdiği, uğruna ölüme gittiği, halkı; diğeri yaşamının ortağı, sevilerinin coşkusu, düşünün ilk kıvılcımının keyfi, karısı... ölüme giderken iki sevdiğine son bir söz söylemek ister. kağıt vardır ama yazacak bir şey yoktur. bileğini keser. akan kan ile iki şiir yazar. birini halkına, diğerini karısına... iki kağıt parçasını ölüme gitmeden önce, arkadaşlarından birine gizlice vermeyi başarır. manga gelir ve nikola'yı alır. kurşuna dizilir nikola Yonkov Vaptsarov. Nikola değil ama, iki kağıt parçasına yazılı şiir, mahpusluktan özgürlüğe ulaştırılır. sadece kendi halkı değil, bir çok dünya halkının da hep söylediği söz olur bir tanesi ve şöyledir: Halkıma "kavga zor ve acımasız kavga söylenenler gibi destansı ben yıkıldım. ötekiler alır yerimi. tek bir isim nedir ki? sonra idam taburu- kurtlar basit bir mantık gidişi bu. fakat seninle olacağım fırtınada halkım, çünkü sevdik seni." diğer kağıda yazılı şiir özeldir. karısına son sözüdür. beyaz, buruşuk kağıtta kırmızı kan ile şöyle yazar: Ayrılış "bazen geleceğim uykudayken sen beklenmedik uzak bir konuk gibi. sokakta bir başıma bırakma beni sürgüleme üstünden kapıyı. sessizce gireceğim yavaşça karanlıkta gözlerimi dikip sana. yaş dolu gözlerimle bakıp öpeceğim seni ve ölüm..." (2) Türkçesi : Ataol BEHRAMOĞLU 19 haziran 1953'te Budapeşte'de bir törenle dünya barış konseyi'nin onur ödülüne "halklar arasında barış ve dostluk amacına yaptığı katkıdan ötürü" layık görüldü. Şiirlerinden Örnekler : Dogdugum Topraklar Doğduğum toprakların üstünde bütün gün gülümsedi gökyüzü. Gece yandı yıldız avizeler tan atıp gün doğuncaya İşleri bitip akşamleyin dönerken eve yürüyerek, düşmanımı gördüm gölgede uğrunuğrun elinde tüfek. Sev demiştin, anneceğim, İnsanları beni sevdiğin kadar. Sevebilirdim, anne, ama ekmek ve özgürlük de var. Çeviren: Erdal Alova Kaynak Kitap: Nikola Vaptsarov / Seçme Şiirler * Haydutun Türküsü Rüzgar döküyor sarı yaprakları, eve dönmeyeli üç yaz oluyor. Taze gelinler dul sayıyor kendini Pirin'e bakıp bakıp dövünüyor. Karanlıkta gide gide bıkmadık mı, çocuklarımız tütmüyor mu burunlarımızda? Bıkmadık mı taş yastık aramaktan, çalılar üstümüze örtmek için. Saçaklarda buzlar erimeye başladı her yanı yabani otlar sardı, voyvoda. "Kurşun sık havaya, yıldızlara! Onurlu ve özgür düşelim savaşta." Çeviren: Erdal Alova Kaynak Kitap: Nikola Vaptsarov / Seçme Şiirler * AŞK TÜRKÜSÜ Bir barut fıçısı gibi çöker üstümüze betondan bir yapı, kocaman. Yüreklerimizde savaşın homurtusu, İçimizde isyan, ateş ve kan. Görürüm bu isyanı şimdi de fabrikaların bacalarında, gün batısındaki kızıllıkta, dingin, mavi gökyüzünde. Daralırken buralarda korkunç çember, yanaş bana, gel söyleyiver, suç mudur bu benim yaptığım: Ayırdığım yüreğimde aşka bir yer? Suç mudur yoksa, gel söyleyiver, gürültülerle çalkalanırken fabrikalar, mitralyözle taranıp biçilirken ortalık, suç mudur "seni seviyorum" demek? Aşkımızın dünyası çok daraldı, ne yapalım, sevgilim, bu bir gerçek! Bu türkücüğü bunun için yollarım sana gözlerimde pırıl pırıl bir gelecek! Nikola Vaptsarov( 1909 - 1942 ) Çeviren : A.Kadir- A.Tanış gulceedebiyat.net/konu-oldurulen-...
··
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.