Gönderi

344 syf.
9/10 puan verdi
Es-Selam Değerli Dostlar.. Yaklaşık 2 ay önce arkadaşlarla bir proje düşündük; Kadim Şehir Kudüs’ü ziyaret… Ve proje kapsamında gerekli yazışmalar neticesinde 7 si öğretmen, 12 si öğrenci ve 9 u esnaf olmak üzere toplam 28 kişi ile yola koyulduk. Allahın lütfu sayesinde Yaklaşık 6 gün Kudüs’te kaldıktan sonra şükürler olsun ki dün itibari ile vatanımıza döndük… Kudüs… Gitmeden önce Talha UĞURLUEL’in kitabını ne kadar tekrarlayıp gitsem de gördüm ki kitapta okunanların dışında farklı bir alemde hissediyorsunuz kendinizi.. Düşünebiliyormusunuz ibadetinizi yapmak için Mescid-i Aksaya adım atarken son derece sıkı bir güvenlik koridorundan geçerek İsrail askerlerinin denetiminde Cuma mescidine giriyorsunuz… Bu konulara döneceğim. Emin olun anlatacağım o kadar yaşanmışlar var ki 6 günlük Kudüs seferimizde, anlatılmaz yaşanır diye bir motto var, bu yüzden en dikkat çekici yerleri kitap eşliğinde düşüncelerimle yorumlayıp sizleri fazla meşgul etmeyeceğim. Yola çıktığımızda önce uçağımız Tel Avive uğruyor.Sıkı bir sorgu ve yıldırma politikası kapsamında rencide edici tacizler ile Kudüs’e giriş yapabiliyoruz 3 saatlik havalimanında bekleyişten sonra.. Sabahın ilk ışıklarında Zeytin Dağına uğruyoruz o heyecan ile 2 saatlik uykuya rağmen.. Zeytin Dağında Rabiyatül Adeviyye ile Selmanı Farisi nin makamları mevcut… Ziyaret ediyoruz bir heyecan ile. Ve Talha UĞURLUEL’in de ifade ettiği gibi dünyanın en güzel manzarası..Karşınızda Mescidi Aksa ve Kubbetü's Sahra… Hemen altında Yahudi mezarlığı var ve kıyamet koptuktan sonra ilk buradan dirileceklerine inandıkları için 50 bin dolardan başlayıp 250 bin dolara kadar alıcısı olduğu ifade ediliyor. Harikulade manzaradan sonra Kudüs’ ün en güzel kahvaltı salonuna gidiyoruz ama bizim mutfağımızın yanından dahi geçemez fikri ile Mescidi Aksaya doğru yöneliyoruz. Gözlem yapmayı severim, rehberimiz Ahmad MARAGA.. Soru yağmurunu tutuyorum; Flistin mahallesine geldiğimizde bir hüzün,yoksulluk, geri kalmışlık; Yahudi Mahallesine geldiğimizde ise ihtişam,zenginlik ve lüks bir yaşamla karşılaşıyoruz. Otobüsler farklı renkler ile ayrılmış ve yeşil renkli otobüslere Filistinliler binemiyor. Mescidi Aksaya’’ Hıtta’’ kapısından giriyoruz. Niye önce Hıtta kapısından girdiniz diye bir düşünce belirdiyse sebebi; ‘’ Hani, “Şu memlekete girin. Orada dilediğiniz gibi, bol bol yiyin. Kapısından eğilerek tevazu ile girin ve “hıtta!” (Ya Rabbi, bizi affet) deyin ki, biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım. İyilik edenlere ise daha da fazlasını vereceğiz” demiştik. Bakara-58.inci ayetin tefsirine lütfen bakın derim burada uzun uzun anlatarak vaktinizi almak istemiyorum. Kapıda İsrail askerleri özellikle uyarıyor Türk bayrağı var ise giremezsiniz. Sorguya çekilip bazen pasaport denetiminden de geçebiliyorsunuz. İngilizce ve Arapça dil bilmek veya bir rehbere kesinlikle ihtiyaç var yoksa anlaşılamadığınızda almıyorlar. Ve karşımızda altın rengi ile büyüleyici Kubbetüs Sahra..aslında Kubbetüs sahir..Sahra çöl demek , sahir ise büyüleyici çok güzel demek.. Kubbetüs Sahir Harikulede Kubbe anlamında ama dilimize sahra diye geçmiş. Ve 180 ton altın ile kaplandığı rivayet ediliyor. Kubbet-üs Sahra'nın içinde "Hacer-i Muallak" adlı bir taş yer alır. Muallak taşı "Havada asılı duran kaya" anlamına gelmektedir. Peygamber Efendimiz SAV Muallak taşın altında diğer peygamberlere namaz kıldırdıktan sonra Miracı gerçekleştirmiştir. Hemen yaklaşık 100 metre ilerisinde ise; Bakır çinkolu Aksa Mescidi yani Cuma mescidi ve içeriye girdiğimizde kuş sesleri eşliğinde muhteşem bir manzara ile karşılaşıyoruz. Mescidi Haramda kılınan namaza 100 bin sevap, Mescidi Nebide kılınan namaza 10 bin sevap, Mescidi Aksa da kılınan namaza ise 1000 sevap… Boyuna uzun ama enine kısa, bizim mimarimizdeki gibi geniş değil.. Sol tarafında Hz.meryem in makamı,Kırklar meclisi ve Hz.Ömerin namaz kıldırdı mekan.. Ve en üzücü tarafı ise 1,5 senen önce Filistinli çocukların Ağlama Duvarındaki Yahudilere sapanla taş atması üzere Mescidi Aksaya İsrailli askerler botlarını ile baskın yapıp kurşun yağmuru neticesinde kurşun izleri.. Öğle namazından sonra keşfe çıkıyoruz; Hz.Hızır’ın namaz kıldığı mekan. Hz.Süleyman’ın makamı ve vefat ettiği yer… Burak mescidi.. Ecdadımızdan kalma su kuyuları… Birbirinden farklı medreseler.. Güzelim zeytin ağaçları.. Peygamber Efendimiz SAV in gördüğü ve Mekkeli müşriklere tarif ettiği sütunlar… Top oynayan çocuklar , Piknik yapan sohbet eden bayanlar Ve nice güzellikler… Ve hemen bitişiğinde Ağlama Duvarı. Niçin ağlıyorlar; Yahudiler, Hz.Süleyman'ın ölümünden sonra iki devlete ayrılmıştı. Bunlardan birisi İsrail Devleti, diğeri ise Yehuda Devleti idi. Yehuda Devleti, Babiller tarafından, İsrail Devleti ise Asurlular tarafından yıkıldı. Babil topraklarına hükmeden Asurlular, Kudüs'ü yakıp yıktı ve ve Yahudilerin çoğunu öldürdü. Kalanlarını Babil'e tenkil ettirdi. Yahudiler, Süleyman'ın kabrini bulmaya ant içmişlerdi. Ancak bir türlü bulup çıkaramadıkları için, Ağlama Duvarı'nın karşısına geçip üzüntülerini belli etme adına ağlamayı seçmişlerdir. Yahudiler duvara dilek amacı ile kağıt yazıp iliştiriyorlar ve bizdeki kağıt ile dilek dilemenin nereden geldiği orada anlıyorum. Ellerinden kutsal kitapları düşmüyor dindar Yahudilerin. Her daim yolda, taşım araçlarında okumaktan beri durmuyorlar. Çarşıya gezintiye çıktığımızda İstanbul Kapalı çarşıyı andırıyor. Hayat çok pahalı. 1,5 litre su 8 tl. Simit 4 tl. Döner ayran ise 44 tl.. Kadim Kudüse geliyoruz ve bolca Abbara karşımıza çıkıyor. İlk görev yerim Mardini anıyorum:)) Sonrasında upuzun devam eden Hakkarı caddesi..Hoşumuza gidiyor seviniyoruz:) Evler küçük ama paha biçilemiyor. Bir Filistinli Müslümanla tanıştırılıyoruz. Dükkanıma 24 milyon dolar teklif ettiler kabul etmedim, baskı yaptılar vakıfa bağışta bulundum ve şu an kendi dükkanımda kiracı olarak oturuyorum dedi. Peki neden dedik neden? Kısaca, ÖZGÜRLÜK dedi….Vatanımı asla satma bir karış toprak dahi olsa… Evini satan Filistinli binde 2.. Barındırmıyoruz ve buraları terkedip gidiyorlar dedi. Akşam oluyor Ve Hz.İsa’nın memleketi Beytullahime gidiyoruz. Filistin şehri.. Şehre giriş yine İsrail askerleri nezaretinde. Kudüse 25 km mesafede. Akşam ve Yatsı namazlarını şehrin farklı iki camisinde kılıyoruz. Sohbet ediyoruz ve bizleri cidden çok seviyorlar. Ve bu islam aleminin hali ne olacak diye fikrimizi de öğrenmeye çalışıyorlar. Sabahın ilk ışıkları ile yine başka bir peygamber olan Hz.İbrahim’in şehir El Halile gidiyoruz. Hz.İbrahimin Mescidi ikiye ayrılmış, 1991 yılında 1 yahudinin mescidi basıp Müslümanları öldürmesi neticesinde ki bu da kurmaca, güvenlik bahanesiyle diğer tarafı sinagog yapılmış. Buranın girişi Sinagog da olunca daha sıkı.. Önce Yahudileri silahlar eşliğinde alıyorlar sonra bizi.. İçeriye girdiğimizde ise; Hz.İbrahim’in Makamı, Hz.Yakup’in Makamı.. Hz.Sare’nin makamı.. Hz.Yusuf’un makamı ve kardeşleri tarafından atıldığı kuyu.. Mescid çıkışında bir Filistinli bizlere fırından çıkmış sıcacık ekmek ikram ediyor:)) Ve Lut Gölüne doğru yola koyuluyoruz. Deniz seviyesinden 420 metre aşağıda. Aşırı tuzlu ve hala 400 metre derinliğe inilmiyor,aletler ile ulaşılmaya çalışılıyor ama hemen tuzlandığından farklı metodlar ile ulaşılmaya çalışıyor. En önemlisi ise; SODOM ve GOMORE ‘nin helak edildiği yer… C.ALLAH altını üstüne getirmiş şehrin. Tam bir ibretlik yer ve hemen karşıda Ürdün köyleri.. Yakında Hz.Musa’nın da makamını ziyaret ettikten sonra Filistin şehirlerinden en çok beğendiğim Eriha’ya gidiyoruz. Güzel Kokular anlamındaki şehir hurma bahçeleri ile bezenmiş… Sahil şehirlerimizi andırıyor ağaçlar ve çiçekleri.. Girişte bir levha..’’A'idün’’ yazıyor.. -Her ne kadar Kudüs ten bizi zorla kovsalar da evlerin anahtarları bizde, eninde sonunda geri döneceğiz… Aman Allahım dedim, bu ne güzel bir dava…ve başaracaklar inşallah… Gün bitti… Otele geri dönüş… Son bir gün… Berat Gecesi… Mescidi Aksaya gittik ve günümüzü ibadet ile değerlendirmeye çalıştık.. Ümmeti Muhammede, hepimize dua ettik… Ve hangi şartlar olursa olsun dünyanın yaşanacak en güzel yerin; Mescidi Aksa da dahi olsak, Vatanımızın olduğunu idraki ile şükrettik.. Buruk bir veda ile Hayfa ya koyulduk II.Abdulhamid Hanın yaptırdığı cami ile saat kulesini görmek için… Tabii malum camii kapalı.. Uçağımıza binmek için havalimanına geliyoruz ve yine en az 2 saat İsrail askerleri burnumuzdan geliyor, Bu sefer grupta en çok beni tuttular ve nerde ise uçağa zor yetiştim diyebilirm:)) Niçin geldin? Tanıştığın birileri oldu mu bişeyler verdiler mi? Yanında kesici aletler var mı? Önceden Suudi Arabistan’a gitmişin niçin gittin vs…. Konya dönüşünde tevafuk ki uçakta Talha UĞURLUEL ile karşılaştık:) Ayak üstü kitabından 5 dk bahsettik ve daha detaylı kitabının yakında çıkacağını bizlere beyan etti. HAMİŞ; Her ne kadar meşakkatli olsa da, Dehşet verici bir baskı olsa da, Pasaportuma sarı pul yapıştırsalar da Yine gideceğim inşallah… Filistinli annelerin uykusu 4 den sonra yok.. Çok gerginler. Baskınlar saat 4 ile 5 arası yapılıyor ama asla vazgeçemeyeceğiz sadece DUA edin gelin bizleri ziyaret edin diyorlar… Ve anladım ki, Kim Filistine, vadedilmiş topraklara hakim olursa dünyaya hakim olur… Mekke ve Medine sıcak belde.. İnsanı yakıyor güneşi ile.. Ama Kudüs…..bir garip yakıyor dostlar.. Ey Kudüs, ey şehrim Ey Kudüs, ey sevgilim Yarın, yarın çiçek açacak limon Sevinecek yeşil sümbüller ve zeytin Gözler gülecek Geri dönecek göçmen güvercinler Tertemiz yuvasına Ve geri dönecek çocuklar oynamaya Buluşacak babalarla oğullar Ey memleketim Ey barış ve bereket şehri… SELAMETLE… i.hizliresim.com/qG7Rq3.jpg i.hizliresim.com/kOVJ37.jpg i.hizliresim.com/BLl4Ev.jpg i.hizliresim.com/dOY2QQ.jpg i.hizliresim.com/qG7Rq3.jpg i.hizliresim.com/BLl0JG.jpg i.hizliresim.com/Lb9Eo1.jpg i.hizliresim.com/JQP4RE.jpg i.hizliresim.com/qG7MYZ.jpg i.hizliresim.com/3EyLa9.jpg i.hizliresim.com/OoQA9A.jpg i.hizliresim.com/EPv86B.jpg
Arzın Kapısı Kudüs - Mescid-i Aksa
Arzın Kapısı Kudüs - Mescid-i AksaTalha Uğurluel · Timaş Yayınları · 20161,740 okunma
··
1.794 görüntüleme
Hicc okurunun profil resmi
Kudüs... Kıblem ama alnı secdesizlerin elinde olan, dostun müslümanın tıpkı Minarelerin gibi sessiz olan... Peygamberden miras kalan ama her suskun kalışımda kaybettiğim kanayan yaram... Rabbim,Ibrahimin ateşten kurtulduğu gibi, Musanın kizildenizdeki çıkış yolu buldugu gibi, Mekke kapılarındaki kilidin açıldığı gibi, Bilalin Allahu ekber demek için Kabenin duvarına çıkışı gibi bir müjde nasip eyle.Eyle ki Kudüs semalarında Allahu ekber nidalarının yükselsin.. Eyle ki kanayan yaramız dinsin...
Mutâlî’ okurunun profil resmi
Sağ olun Hatice hocam eyvallah...
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Handan Altuntaş okurunun profil resmi
Yüreğine kalemine sağlık kardeş.. Filistine acımasızca saldırdıkları şu günlerde ne yapmalıyım neler yapmalıyım her yönümü Kudüs'e çevirmeliyim diye çabalarken, kitap tahlili ekibimizle Kudüs'ü okuyalım, öğrenelim daha çok savunalım diye kitap seçerken denk geldim bu incelemeye.. Gözyaşları içinde okudum.. Kendi hantallığımıza ağladım, neden koruyamadık Kudüs'ü, neden koruyamıyoruz Filistinli kardeşlerimizi..?
âişe okurunun profil resmi
Kubbet-üs Sahra’nın ismi konusundaki yorum çok ilginç geldi. Biraz araştırdım. Arapça aslında yazılışı قبة الصخرة şeklinde. Bu kelimeler de kayalık kubbe/oda manalarını ihtiva ediyor. Yani sizin de incelemenizde bahsettiğiniz gibi bazı kaynaklarda; أمّا (قبة الصخرة) فهي القبة المشرّفة التي عرج منها الرسول صلّى الله عليه وسلم في رحلة الإسراء والمعراج إلى السماء، والصخرة عبارة عن كتلة من الصخر الطبيعيّ غير منتظمة الشكل وتقع في وسط منطقة المسجد في القدس؛ ونسبةً إلى هذه الصخرة سمّيت قبّة الصخرة بهذا الاسم، وقد بنى عبد الملك بن مروان القبّة فوقها ليحفظ ويخلّد أثرها المقدّس Kubbet-üs Sahra’nın efendimiz’in (sav) İsra ve Mirac gecesinde semaya yükseldiği şerefli kubbe olduğu söyleniyor. Sahra ifadesi ise kayalık demek ki simetrik bir şekli olmayan doğal bir kayadır ve Kudüs’teki mescidin ortasında bulunur. Ve bu kayaya nisbeten Kubbet-üs Sahra bu şekilde isimlendirilmiştir. Abdülmelik bin Mervan muhafazası ve abidenin bekası için bu kayanın üzerine bir kubbe inşa ettirmiştir.’ şeklinde bahsedilmiş. Biraz uzunca tercüme ederek yazdım, belki bildiğiniz hakikatleri fakat ismin büyüleyici manasını kitaptaki bi kaynaktan vs faydalanarak mı yazmıştınız bilemiyorum. Onun için sormak istedim.. Ayrıca inceleme gezi yazısı tarzında hayali bir seyahati de yaşatıyor, kaleminize sağlık.
Mutâlî’ okurunun profil resmi
Aişe hanım öncelikle teşekkür ediyorum.. O an yanımda çok değerli bir hocam var idi ve aydınlatılmış anlamında kubbetüs sahir dedi asl olan.. Ki araştırmadım da ama inşAllah hocama da sorarak bu konu hakkaında bilgi evrmeye çalışacağım.. İlgilisiniz, inşallah Rabbim nasip eder size gitmeyi görmeyi...
Edebi anne okurunun profil resmi
Muhteşem dile getirmişsiniz. Bir solukta okudum. Yüreğinize sağlık.
Mutâlî’ okurunun profil resmi
Tesekkur ederim sag olasınız
Bu yorum görüntülenemiyor
20 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.