Çoğu kişi bilir ki bu sitede yer alan böceklerden biri de benim :) Neden mi? Çünkü olası gereksinimleri karşılamadığımdan dolayı? Buradaki herkes yemeğe su içerek başlar ama ben direk salataya yönelirimde ondan.
Çevre ve bulunduğumuz toplum her zaman bize belirli yollar çizmiştir. İyi bir çocukluk, iyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir eş,... diye devam eder gider. Hayatımız çevremizdekiler sayesinde daraldıkça daralmış ve bizlere yaşam alanı kalmamıştır. Bu alanında dışına çıkmak istedikçe de başkalarının kem gözlerine hedef olduğumuz ortadadır.
Kişi, başka kişilerin işine yaradığı kadar kişilik sahibidir. Öküz ölür ortaklık biter.
Hayat gerçekten maddi ve manevi çıkarlar silsilesine sahiptir. Biri ile dostluk edersin, muhabbeti hoştur seni mutlu eder. Oradaki mutluluk seni menavi çıkarındır. Ve bu mutluluklar azaldıkça dostluk yavaş yavaş söner. İlk zamanlar hergün görmek istediğini artık belirli günlerde görür ve hafsalından yavaş yavaş silersin. En sonunda ise kişi senin için bir şey ifade etmez ve alalade birisi olur çıkar.
Topluma ve toplumun en ufak birimi olan aile için bir yararın yoksa sürekli asalak olarak yaşamını idame edersin. Bu da en kötü tabiri ile toplum da aile de sizden menfaat bekler.
Neyse geçelim bunları...
Okuduğum kitap duygusuzça yazılmış, hiçbir şekilde bana hitap etmeyen bir anlatım tarzı vardı. Herkesin yere göğe çıkardığı “Dönüşüm” benim için hiçbir şey ifade etmedi. Hatta bir kaç dostumdan yardım isteyip onlara sordum. Hepsi de “Dönüşüm” baş yapıt falan dedi. Hala şokundayım. Demek ki benim göremedikleri mi görebiliyorlar. Teşekkür ediyorum onlara.
Benim için kitap sıkıcı geçti. Okumasaydım da bir şey kaybetmezdim diyebileceğim bir Kafka eseri idi. Ama yine de şunu söylemek isterim ki; “emek ile yazılmış her yazı okunmaya değerdir.”
Herkese keyifli okumalar. Sevgi ile kalın...