Gönderi

Yaşlı konuk, ellerini dizlerine vurdu. - Vah, vah!... Bu dört yavru döküle kaldı desene? Yetimlere içim yandı. Tevekkeli değil, hepsinin de boyunları bükük, renkleri soluk... Ah ölüm ah!... Kadın, bunları söylerken, Feten'in içi bir hoş oldu. Yüreğinin başına, dayanılmaz bir sızı saplandı. Boğazına düğümlenen hıçkırığı gidermek için yutkundu, yutkundu, olmadı. Gözlerinden, tıpır tıpır yaşlar dökülmeye başladı. Küçükler boyunlarını bükmüş, ona bakıyorlardı. Yaşar, ablasının önünde dikilekalmıştı. Hemen atılıp Feten'in boynuna sarıldı. - Ağlama abam, ağlama! diyerek onu öptü, öptü...
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.