Umut ve hayal dipsiz bir kuyu aslında.
Umud ettiğiniz ve hayal kurduğunuz sürece o derinlik artarak devam ediyor.
Denizin ortasında oluşan girdap gibi,
Farkında olmadan baş döndürücü cazibesine kapılıp gidiyor insan.
Her şeyi anladığınızda ise iş işten çoktan geçmiş oluyor.
Sonrası ne mi?
O girdaptan kurtulmak için yapılan kifayetsiz çırpınışlar,
Ta ki siz yorulup, nefessiz kalıncaya kadar.
Daha sonra ne mi oluyor?
Kurtuluşun bir yolu olmadığını anlıyor
Ve kendinizi akıntıya bırakıyorsunuz.
Artık kaderiniz o girdabın ve denizin dalgalarına kalıyor.
Biraz insaflıysa ; bütün çırpınışlarınıza
Ve karşı koyma çabanıza değecek, durgun bir limana sürüklüyor sizi.
Eğer zalim bir denize ve amansız bir girdaba yaklanmışsanız vay geldi halinize,
İşte o zaman sizi olabilecek en derin yere sürüklüyor,
Ve nefessiz kalıncaya kadar hırpalıyor.
Ondan sonrası ne mi?
Çaresiz kaderinize razı olup ölümü beklemek kalıyor.
İnsaflı deniz ve girdaplara
Vicdanlı dalgalara kapılmanız temennisiyle...