Kayıplar, içinde bir boşluk açar, kendi dünyanın merkezinde simsiyah bir boşluk... Durup düşünmeye, irdelemeye fırsatın olmadan düşüncelerini yutmaya başlar bu boşluk ve hiçbir zaman doymak bilmez. Kazandıklarımızı kaybettiklerimizin yerine koymak acımızı hafifletmez.