Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bunalıyordu Hatice. Çevresinde işlenip duran fenalıklar ona acı verse de yaşadığı toplumla iç içeydi. Yapılan haksızlıkları görüp kimseye laf anlatamadığı anlarda Varaka'nın dizinin dibine koşardı. Dedesi Esed'in evi geldi gözünün önüne. Kâbe'ye çok yakındı. Kutsal evle kucak kucağa olan o evi ne kadar çok severdi! Gözünü açar açmaz oraya koşardı. Çocukluk yıllarını hep oraya koşarken hatırlardı. Oradan aldığı tat başkaydı. Sabah güneşi Kâbe'ye, Kâbe'nin gölgesi ise ilk dedesinin evi üzerine düşerdi. Bunun için o eve "Kâbe'nin sütkardeşi" derlerdi. Kâbe'nin kucağındaki sütkardeşin ocağında büyümüştü. Gün akşama döndüğünde ise evin gölgesi, Kâbe üzerine düşerdi. Bu iki gölge arasında oynayarak attığı şen çığlıkları duydu. İlk adımlarını Kâbe duvarına doğru atmıştı. Kâbe soluklu çocukluğunun en tatlı anılarını orada geçirmişti. Tadına doyulmayan oyunlar oynamıştı. İkindi vaktinin uzayan gölgesi ile birlikte bahçedeki ağaç dalları Kâbe'nin üzerine sarkarken yaşadığı hayat enerjisini sanki oradan toplamıştı. Ne geri dönmez mutluluktu.
Sayfa 43 - Hayat YayınlarıKitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.