Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Aziz Nesin'in Kaleminden Bir Ramazan Anısı...
"Ramazan... Yoksul evlerinde bile geçim sıkıntısının belli edilmediği aydır. İftar soframızda annemin yaptığı iki türlü reçel ile peynir, zeytin, pide. Babam, iftar topu patlayınca, iftarlıklardan biriki lokma alır, sonra hemen cıgaraya sarılır, cıgarasını içtikten sonra akşam namazını kılar, sonra yeniden oturur sofraya. Çorba gelir, sonra başka bir yemek... Annem sahur için kalaylı bakır tas içindeki ılık suda pestil ezer, erik pestili, kaysı pestili. Pestili ezdikten sonra bir komşuya gideceğiz. Komşudan dönünce yataklarımız hazır olsun diye, annem önceden döşekleri serer yere, yorganları da örter... Bir eve konuk gidiyoruz, babamın bir arkadaşı. Üç odalı bir katta oturuyorlar, demek zengince insanlar... Babamla arkadaşı teravih namazı için camiye gidiyorlar. Konuk olduğumuz evin kocaman bir kızı var, gelinlik kız. Beni çok seviyor... Teravih namazından geliyorlar. Biz de evimize dönüyoruz. Yollarda uyukluyorum. Çok hoşuma giden bişey var: Babam odamızın kapısını açar açmaz, daha annem lambayı yakmadan, kapı eşiğinden kendimi yere serili yatağa fırlatmak... Bu oyuna bayılıyorum. Her gece konukluk dönüşü daha eşikten atlıyorum yatağın içine. Bir gece yine dönmüştük o tanıdık evinden. Her geceki gibi, oda kapısının eşiğinden balıklama atladım, ama döşeme tahtalarının üstüne... Neye uğradığımı şaşırdım. Annem o gece evden çıkmadan yatakları sermemiş. Ben yerden kalkamıyorum. Annem gülüyor, babam gülüyor, ben gülüyorum, hep gülüyoruz. Bizim evde böylesi gülüşüldüğü çokazdır. Bu küçücük evimizin mutluluğu. Mutluluk, yoksul evimize pek seyrek uğrar, pek seyrek gülüşürüz."
··
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.