Gönderi

tıpkı annesi. Nine, nine! İlacını vereyim mi? Su ister misin? Bir yorgan daha örteyim mi üstüne? Ama cesaret edemedim, tek kelime söyleyecek gücü bulamadım kendimde: Öyle güveniyor ki bana, öyle temiz bir çocuk ki. Zaman çabuk geçiyor, konuşmaya nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Bir yolunu bulup açmak istedim, ama sonuç hep aynı. Geçmiş olayları doğru yargılayacağını bilsem, hayâtı gerektiği gibi anlayacağını bilsem, ona yalnız kendisini, kendi hayatını değil, başkalarını, başkalarının hayatlarını da, kendimi, kendi geçmişimi de, canım toprağım, seni de, eski günlerimizi de anlatırdım; hattâ okula giderken bindiği bisikletten bile söz açardım. Gâliba doğrusu da bu. Hiçbir şey değişmez çünkü: hayat hepimizi aynı teknede yoğurmuş, bir tek demet hâline getirmiş. Her insan bu öykünün anlamını kolay kolay çıkaramaz. Onu içten, yürekten anlamak için yaşamak, denemek gerekiyor. Durmadan düşünüyorum. Biliyorum, bu benim görevim; bu görevimi bir başarsam ölmekten korkmayacağım.>> <<Otur, Tolunay. Ayakta durma, bacakların yorulmuş. Otur şu taşın üstüne, otur da birlikte düşünelim. Tolunay, buraya ilk gelişini hatırlıyor musun?>> <<Hatırlamak güç, neler geçmedi aradan...>> <<Yine de hatırlamaya çalış. Baştan beri hepsini hatırlamaya çalış.>>
Sayfa 11 - Gün Yayınları /Türkçesi: Ülkü Tamer / Kitapta Cengiz Aytmatov'un iki hikâyesi birden yer alıyor. 1.si Toprak Ana, 2. hikâye Sâhip Olmak Ve Kaybetmek(Selvi Boylum Al Yazmalım) Kitap 1968 yılında İstanbul'da Garanti Matbaası'nda basılmış.Kitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.