Gönderi

Einstein bir zamanlar şu soruyu sormuştu: "Tanrı evreni kurarken ne kadar seçme özgürlüğüne sahipti?"
··
7 görüntüleme
Ossii okurunun profil resmi
Bence dusunce bilebilme kapasitemiz sinirli oldugu icin nasil davranacagi konusunda hicbir fikir yurutemeyiz. Çünkü butun tezlerimiz gordugumuz gibi insana gore degerlendiriyoruz . O insan degildir ki insani ve diger seyleri var edendir...
Primadonna okurunun profil resmi
Bu tür provatif sorular aklımıza düşünme yetimizden ve merakımizdan geliyor zaten oyuzden insanlar bukadar ilerleyip zaman içinde bir çok alanda tıpta,kimyada,fizikte gelişebildi kimi evrenin nasıl oluştuğunu başlangıcını ya da atomu parçacıklarını merak etti kimi sanata merak sardı bunu iyi veya kotu yonde kullanmakta bizi diger canlilardan ayiran en onemli ozelligimiz olan mantigimizdir iyiyi ve kotuyu bilip kendi secimizi yapma hakki ayrica bize bu yeteneği veren yine Allah'tır zaten onun istediği kadarını biliriz ama o herkesin aynı olmasını isteseydi insanlığı renk renk çeşit çeşit yaratmazdı bizi biz yapan fakliliklarimizdir insan bedenine bürünmek değil gerçekten insan olabilmektir.
kurtlukalem okurunun profil resmi
Beşer paradigmayla ilahi kudrete nedensellikler biç-e-bildiğimizi sanmak bizi bir cevaba ulaştırmaz. Kurduğu düzendeki sınırlı keşiflerimizle idrak ettiklerimiz hayatın devamlılığındaki muhteşemliği açıkça gözler önüne sermekteyken aslında merak etmemiz gereken şu olmalı: "Böyle provakatif sorular aklımıza nerden geliyor?"
Primadonna okurunun profil resmi
Bildiğimi düşündüğüm tek şey tanrı nasıl isterse öyle davranıyor.
Samet Ö. okurunun profil resmi
Tanrı vasıfları onu deterministik olmaya mı zorluyor, yoksa Tanrı tanrı değilmiş gibi davranabilir mi? Zorlayıcı, aynı zamanda da kaçamak cevaplara açık bir soru.
kurtlukalem okurunun profil resmi
Tüm provakatif soruların kaynağının yine aklımız olduğu (aklımızdan ibaret olduğu) önermenize katılmıyorum. İnsana atfettiğiniz tüm o dinamikler, (iyisiyle kötüsüyle) yine insan kaynaklı olmaktan ibarettir diyemeyiz, ancak düşüncenin eylemde vücut bulduğu araç olarak insanı elbette kabul edebiliriz. Buradaki bence ince ayrıntı, bizi araç eden (düşünsel tetikleyen) başkalarının varlığını hesaba katmamıza götürür. Düşüncedekilerin iyisinin ve kötüsünün de kaynağının nereden olduğu ayrıştırılabilir. Böylece iyiyi ya da kötüyü seçme özgürlüğümüzü elimize almış oluruz ve o noktada sınav başlar. Çünkü düşünmek dediğimiz de aslında bir bakıma "ilham"dır.
Primadonna okurunun profil resmi
Ucu açık bir soru insanları ele alirsak bize sorulduğunda dahi duruma, şartlara o anki ruh halimize göre verdiğimiz cevap hereketlerimiz değişir birgün bile diğerini tutmaz oyuzden tanrının belirli kurallar çerçevesinde hareket ettiğini düşünmüyorum ama yaptıklarının muhteşem bir ahenk içinde olduğunu söyleyebilirim
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.