Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Fransızlar 50 yıl Alsas-Loren'i sayıkladılar. Hem de halkının çoğu Alman olduğu halde... Biz niçin kendi Alsas-Lorenlerimizi istemeyelim? Yirmi asırdır esir yaşayan Yahudiler Filistin davası ardında iken, Bulgarlar bir defa işgal ettikleri Trakya'yı isterlerken, Yugoslavlar vaktiyle bir defa sefer ettikleri Selanik'ê hasret çekerken, Araplar Antakya ve Adana'yı benimserken, Mısırlılar Sudan'a sahip çıkarken, Moskoflar Kars ve Ardahan'dan dem vururken biz niçin eski yerlerimizi istemeyelim? Altın-Işık, 5. sayı, 25 Mayıs 1947 ~
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
~
··
16 görüntüleme
Murat Ç okurunun profil resmi
"Mutlaka şu veya bu sebepler için milleti savaşa sürüklemek taraftarı değilim. Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Hakiki düşüncem şudur: Ulusu savaşa götürünce vicdan azabı duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı, “ölmeyeceğiz” diye savaşa girebiliriz. Ancak, ulusun  hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir. " (1923, Adana) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 128) Sayın Atsız, yazmakla savaşa girmek arasında ki farkı biraz fazla karıştırmış. Haddini bilmeyen bir Hitler örneği ne kadar da önümüzde durur değil mi? Yayıla yayıla kafası karışıp, sahip olduğu toprakları yönetemeyen Osmanlı da önümüzde durur. Bu sınır neyimize yetmiyormuş da başka şeyler isteyecek mişiz? İster Atsız olsun ister başkası, severiz lakin her söylemi gerçekçi değil, hayal ürünüdür maalesef. İstemekle almak mümkün değildir, savaşmak gerekir. Ne için? Toprak mı? Lütfen ya...
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Arşivimden çıkarmak az zaman alsa da, kendisinin tam makalesini ekleyeyim. Belki okumak isteyenler olur. Alsas-Loren arada, ortada geçiyor. :) Unutmayacağız! Bizim gibi düşünmiyenlerin fikirlerine, kanaatlarına saygı gösteririz. Fakat samimî olmaları şartıyla… Büyük ülküleri, millî davaları gündelik ve aşağılık siyaset oyunlarına karıştıranların kanaatı hürmete lâyık değildir. Çünkü bu kanaat esasen kanaat değildir. Duygunun, düşüncenin, vicdanın mahsulü değildir. Bu, menfaatin emrinde olanların emirle veya telkinle ortaya attığı bir iddiadır. Efendisinin buyruğu ile bugün bunu söyliyen adam, yarın onun tam zıddını söylemekten de çekinmez. Çünkü onun için mühim olan şey, fikir veya ülkü değildir. Onun için ehemmiyeti olan yalnız kendi şahsî menfaati, rahatı, zevkidir. Lüks apartman, bol para, otomobil, konfor ve daha diğer şeyler ancak efendinin emrini yapmakla sağlanmaktadır. O halde yapılacak şey mâlumdur. Yukarının arzusunu sezerek ona göre konuşmak, ona göre yazmak. Biz Türkçüler (gerçek ve samimî Türkçülerden bahsediyorum) kanaatlarımızı apaçık söylediğimiz için bazılarına sevimsiz görünüyoruz. Biz siyaset yapmıyoruz. Siyaseti bilmiyoruz. Çünkü bizim davamız bugünün sandalye davası değildir. Bizim davamız asırlara bakan bir davadır. Bir ülküdür. İnandığımız Türklüğün davasıdır. O kadar inanmış kimseleriz ki daha bir yere toplanıp da davamızın prensiplerini kağıt üstünde tesbit edecek, anlayış ayrılıklarımızı ortadan kaldıracak bir teşebbüste bile bulunmadık. Biz, ülkünün ardında yürürken kendimizi güçlü duyuyoruz. Ancak inanmış insanların büyük işler yapacağını biliyoruz. Millî kuvvetimizi küçümsemiyoruz. Çarpışacağımız engellerin sarplığını müdrikiz. Sarp engelle, katı düşmanla çarpışmak hoşumuza gidiyor. Büyük ecdadın neslinden geldiğimiz için büyük işler yapabileceğimizi biliyor, şanlı maziyi yeniden diriltmek istiyoruz. Biz boş hayaller ardında değiliz. Mazide hakikat olan şeylerin yeniden hakikat olmasını özlüyoruz. Hastalıklardan korunmuş, nüfusu çoğalmış, ahlâkı yükselmiş, sanayii ilerlemiş bir Türkiye istiyoruz. Sınır dışındaki ırkdaşlarımızı kurtarmak yollarını arıyoruz. Onları kurtarırken Türkiye”yi batırmak gayretlisi değiliz. Bu budalaca isnadı yapanlar kendilerinden üstün akıl bulunmadığını sanan zavallılardır. Fransızlar elli yıl Alsas-Loreni sayıkladılar. Hem de halkının çoğu Alman olduğu halde… Biz niçin kendi Alsas-Lorenlerimizi istemiyelim? Yirmi asırdır esir yaşıyan Yahudiler Filistin davası ardında iken, Bulgarlar bir defa işgal ettikleri Trakya”yı isterken, Yugoslavlar vaktiyle bir defa sefer ettikleri Senâniğe hasret çekerken, Araplar Antakya ve Adana”yı benimserken, Lehliler Alman topraklarına yerleşirken, Mısırlılar Sudan”a sahip çıkarken, Moskoflar Kars ve Ardahan”dan dem vururken biz niçin eski yerlerimizi istemiyelim? Daha dün bizim olan yerleri yabancı bir seyyah gibi dolaşan Falih Rıfkı Atay”ın “Rumeliyi Unutalım” diye yazdığı yazıyı niçin okuma kitaplarına geçirerek yıllarca ortaokul çocuklarına okuttuk? Kurtuluş Şavaşını kaybedip İzmir ve Trakya”yı elden çıkarsaydık o zaman da İzmir”i unutalım mı diyecektik? Hakikatları olduğu gibi görelim; Millî ülküler taarruzidir!… Başka milletlerle dostluk yapacağız diye millet uyuşturulamaz. Dostluklar milletlerden ziyade dışişleri bakanları arasındadır. Bulgar hariciye nazırı bizim dostumuzdur. Fakat Bulgar maarif nazırı en büyük düşmanımızdır.Onun için Bulgar okullarında çocuklara Türk düşmanlığı aşılanır. Biz askerlerimize bile barış türküleri söyletirken Bulgarlar Çarigrad marşını okuyor, Moskova radyosu cumhurbaşkanına ve Türk hükümetine hakaret savuruyor, hatta dostumuz Yunanlılar aleyhimizde propaganda kartpostalları neşrediyorlardı. Millî ülküyü dış politikaya uydurmak gafleti bu milleti yıllarca ülküsüz bıraktı. Millet nereye gideceğini bilemedi. Ülküsüz bırakıldığı için de birçokları komünizmi ülkü diye benimsediler. Fabrika kurmak, bataklık kurutmak, okul açmak… Bunlar bir millet için ülkü olamaz. Bunlar bir şahsın hava alması, su içmesi, yemek yemesi gibidir. Ülkü ise bir milletin muharrik düşüncesi, uğrunda kan dökeceği fikirdir. Milletler için en büyük ülkü “büyüklük düşüncesi”dir. Bunun da baş prensibi tarihî miraslara hak iddia etmektir. Rumeli”yi unutalım demek, küçülelim, küçüklüğü kabul edelim, uyuşuklaşalım, miskinleşelim demektir. Hayır! Rumeli”yi unutmayacağız… Hiçbir yeri unutmayacağız… Turgut Reis”in mezarı olan Trablus”u, kahraman Türk kadınlarına ve kızlarına mezar olan Rodos”u da unutmayacağız. Azerbaycan”ı, Kırım”ı, Türkistan”ı, Kafkasya”yı, Altaylar”ı, Urallar”ı, Ediller”i de unutmayacağız… Millî miras, Cibali imamının tenekesi değildir. Onu Falih Rıfkı veremez. Onu kimse veremez. Milâttan önce 209”da Motun Yabgu”nun dediği gibi millete ait olan, ataların mezarlarını saklıyan toprak, yani vatan, verilemez. Vermiyeceğiz. Unutmayacağız… Ölürken gözlerimizde parlayan son ışık millî mirasın hayali olacaktır. Altın Işık Dergisi, 25 Mayıs 1947, Sayı: 5
3 sonraki yanıtı göster
Kaan okurunun profil resmi
Şu hayallerden vazgeçmek gerektiği görüşündeyim. Savaş başlayan kadar kahramanlık hikayeleri gibi gözükür. Ta ki tabutlar birer ikişer gelene kadar! Sonra Onar Onar gelir. Savaş büyüdükçe tabut sayısı sürekli artar. İşin garip tarafı da o hayal edilen topraklar ya hiç kazanılmaz ya da kazanilsa da bi fayda vermez bu devirde. Nihayetinde altında binlerce vatan evladinin, birkaç kişinin hayali için peşinden suruklendigi ve altında yattığı toprak zafer diye sunulur. Dediğim gibi o toprak da kısa sürede kaybedilir. Devir değişti. Devir toprağına toprak kattığın devirler değil. Atatürk'ün dediği gibi "Yurtta sulh, cihanda sulh" olmalı parolamiz. Ve "nefsi müdafaa dışında savaş cinayettir" olmalı. Yoksa toprak falan değil, bol bol tabut görürüz. Sonra o toprak hayali güden bir kaç kişi Enver gibi soluğu yurt dışında alır. Olan annelere, babalara ve bu millete olur
Bu yorum görüntülenemiyor
Mir'at-ı Cünun okurunun profil resmi
Aslında hayalini kurmamız gereken koca bir coğrafya var. Biz Endülüs'un bile bizim olması gerekiyor Emeviler fethettiler ama mirasını biz taşıdık. Bu yüzden bizim hayalimiz Tanrı Dağından Endülüs'e kadar büyük
Kaan okurunun profil resmi
Endulus'un yani İspanya'nın bizim olmasi lazim öyle mi :D cidden komik acayip komik hemi de. Git sor Ispanyollara bizi istiyorlar mi. Fethetmek nedir bilir misin? Anadolu fethedilmistir. Çünkü hala elimizdedir. Balkanlar fethedilmisti. Ancak sonradan kaybedildi. Artık bu raddeden sonra isgaldir bu. Endulus de böyle olmuştur. Fethedildi ancak kaybedildi. O raddeden sonra işgal olmuştur o.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.