-kaynamış süt mısır!
gözlerinin baktığı yerde bir bülbül
gülüne şarkı söyler şimdi,
ve sana tüm bakan gözlerin,
bulunduğu bedenlerinin,
taşıdığı kalplerin içinden
en güzel salavatlar
huzuru üfler aynı güzellikteki
vicdanlara..
-kaynamış süt mısır!
sigaramın izmariti
parmağımı yakma hinliğinde,
sarı saçlı dudağını çekiğe büzmüş
nükleer başlığı konuşurlar
dünyayı yakmaya yeten hinlikleriyle..
bana yol ver kalbinde
dediğim günlerdeyim halen,
kabul edilmiş bir kader,
içinden çıkılamaz bir keder,
terden akan umutlar..
benim daracık dünyamın
çıkmaz sokağında kilit bir trafik,
mısırcıya yol vermiyorlar,
azar yemekte garibim üstelik..
bir sevgili
sevgilisinin dondurmasından
"-bir ısırık al aşkım",
sıcakta ne güzel giderdin sen,
hatta bence
şimdi,
arkanda bıraktığın soğuk bir esinti
ki müsebbibi dalgalanan kokun..
açar yolları tüm gönüllere
mısırcı bile onlardan hariç değil..
-kaynamış süt mısır!
mısırcının bakışında
akşamki yemeğin acabası,
yarın ne olacağım diyen
bir şirket sermayesi,
yarın cennetteki nehirleri göreceğim
diyen çöl hayatının son deminde
ölüm döşeğindeki zenci,
çocuk uyumuşken ütü yapan bir anne,
bir telaş tüm yüreklerde,
bir garip ve hazin öykü,
ve sana giden yollarım şairde kapalı
ben de var bile olamıyorken,
önündeki yola bakan
bir garip ben..
içimde sana yürüyormuşum gibi,
bana sarılıyormuşsun gibi,
sevişiyormuşuz gibi,
beraber ölecekmişiz gibi sanki,
hani hep dediğim gibi sana..
önce ben..
Kâtip abi