Gönderi

320 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hem çerezlik bir gençlik romanı hem de kendimiz dışındaki insanları ve psikolojilerini daha iyi anlayabileceğimiz sıkıcı olmayan bir solukta gülümseyerek okunulabilecek tatlılıkta bir kitaptı. Dili kolay ve anlaşılır, olaylar ise baymadan ilerleyen bir düzeydeydi. Bir bakıyorsunuz kitabın başındasınız bir bakıyorsunuz- puff- kitap bitmiş. Ama ‘aaa ne var bu kitapta’ deyip geçmeyin, ilgi ve saygı gösterilmesi gereken bir konuyu içine alan bir kitaptan bahsediyorum. LGBT destekçisi olun ya da olmayın, isterseniz garip bulun isterseniz LGBT yürüyüşlerine katılın fark etmez bu konuda yapmanız gereken tek bir şey var: Saygı göstermek. Her olayın olduğu gibi bu olayında sizden tek beklediği şey saygıdır. Saygı aslında hayatlarımızın her aynına yaymamız gereken önemli bir durum. İnsanlara, düşüncelerine, zevklerine, haklarına, özgürlüklerine ve tercihlerine saygı göstermeliyiz. Olay sevmek değil anlamak da değil sadece saygı duyup sizin gibi onların da toplumun bir parçası olduğunu hatırlamak. Sizden ellerinize pankart alıp savunun demiyorum tek dediğim sadece saygı duyun. Bu insanların kendi hayatı ve kendi seçimi, bunu unutmayalım. Yaptıkları ya da yapmadıkları seçimlerden dolayı kimseyi yargılamak ne bana ne sana ne de toplumdaki ‘ahlak bekçilerine’ düşmez. İnsanları ırklarına, cinsiyetlerine veya cinsel tercihlerine dolayı sınıflandırmak insanlığa sığmayacak aşağılık bir harekettir. . Bu kitap bütün homofobik düşüncelere bir de bir eşcinselin bakış açısı ile bakmanızı sağlıyor. Eşcinsellikten iğreniyor musun, ‘ya olmaz böyle saçmalık bunlar insan mıı?’ mı diyorsun o zaman bu kitabı OKU. Tarafsızca, yargılamadan, empati yaparak oku. Saygı duyarak, onun da insan olduğunu ve duygularını olduğunu görerek oku. Sadece kitabı aç ve oku. Bazen olaylara farklı taraflardan bakmak daha iyi kavramamıza yardımcı olur. Karşındaki kişinin sadece bir insan olması ve senin gibi bir kalbe sahip olması senin gördüğün saygıyı hak ettiğini kanıtlar. Neye inanırsa inansın, kiminle çıkarsa çıksın, ten rengi ve ulusu ne olursa olsun fark etmez; hiçbir şey onun da bir insan olduğunu değiştirmez. Sadece bunu hatırlasak bence yeterli olacaktır. . Karakterlerde çok güzel bir üçlüm var: Simon, Leah ve Mavi. Bu üçü dışındakinleri atabilirsiniz dsfhsdkgf. AAA pardon Garret’ı unuttum o olmadan olur mu hiç. Evet favori dörtlüm bunlar yani mfjhb. Leah; eğlenceli, asosyal, biraz içine dönük, tatlı ve kesinlikle kitaptaki tek favori kız karakterim. Sanırım biraz kendime benzettiğim için bu karakteri bu kadar sevdim. Bazı sahnelerde aaa ben değil miyim bu deyip güldüğüm olmuştur, aynı zamanda kendisi Simon´a aşırı kızmamı sağlayan karakterdir. Ya böyle iyi bir arkadaş varken Abby kim acaba? Üzgünüm ama herkes alınırdı. Okumayanlar şu anda ne diyor bu deli diye soruyordur, boşverin siz beni fgjdghjdhg. Neyse, Garret tam kitabın sonundaki bir sahnede maçtaki son golü atan kahraman gibi sevgimi kazanan bir karakterdi. Ayrıca Mavi´nin kimliğini çözmeye çalışmak da aşırı keyifliydi ama itiraf ediyorum bu sefer Sherlock´çuluktan sınıfta kaldım. Sıra son olarak Simon´a geldi. Tatlı çocuktu ya, okuması eğlenceli bir karakteri vardı. Zaten Harry Potter sevgisi ile hemen gözüme girmişti kjgfgjf. Yorumum bu kadar sanırım. Tatlı bir kitaptı, okumanızı öneririm özellikle rs´den çıkmak için birebir.
Simon Homo Sapiens'e Karşı
Simon Homo Sapiens'e KarşıBecky Albertalli · Pegasus Yayınları · 2017479 okunma
··
99 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.