Gönderi

377 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Bazı yazarları incelerken had bilmek gerekiyor... Önce sanat hakkında derin bilgiye sahip olup sonra da en az sanat hakkındaki derin bilgi kadar Tolstoy’ u bilmek gerekiyor ki yazarın on beş yıl üzerinde çalıştığı bu eserini inceleme hakkına sahip olabilelim diye düşünüyorum. Olacak iş değil. Ama yine de haddim olmayarak anladıklarımı yazmaya çalışacağım. Tolstoy’ un hayatını incelediğimde beni en çok etkileyen bütün hayatı boyunca anlaşılmayı beklemesi ve bundan hiç vazgeçmemesi oldu. Ta ki 82 yaşına kadar. 82 yaşında ‘’Beni anlamıyorsunuz’’ diye evini terk eden Tolstoy, çocuk ruhunu hiç kaybetmedi herhalde. Yoksa o yaşta evi terketmek ve bu uğurda yolda hastalanıp bir hafta içinde küçük ve ıssız bir tren istasyonunda ölmek başka nasıl açıklanabilir ki? Tolstoy 1828 yılında Moskova’da dünyaya gelmiş ve ailesinin ölümünden sonra bütün mirasını yemiş bir burjuva aslında. Ama yaşamı boyunca halktan insanların hayatını ya da aristokrasinin mutsuzluğunu yazmış bir yazar. Bunu da kendi sözleri ile şöyle açıklıyor; Ben, hukuk ve duygulara saygılı olan, insan hayatına önem veren, sanatı, çıkarları için kullanan soylu sınıfı için değil de, ezilen işçi sınıfı için yapan, mazlumu düşünen kahramanlar arıyordum. Ülkemde yapay olarak oluşturulan sınıf ayrımına karşı haykırmak, dağları delmek istiyordum…. Çok ilginçtir genel olarak Rus edebiyatında ezilen sömürülen halkın sorunlarını yazanlar proleterler değil aksine aristokrasinin içinden gelen yazarlar. Bu durum hangi sosyolojik olgu ile açıklanabilir acaba? Bir eserin sanat sayılabilmesi için üç temel soru sorulmalı diyor Tolstoy. 1-Yazar insanlar için ne yapıyor? 2- Yazılan eserde tutarlı mı ? 3- Samimi mi?... Eğer yazdıklarınızda samimi değilseniz evrensel bir yazar olmanız mümkün değil diye yazmakta. Bu üç kurala eklenebilecek bir dördüncü özellik var ki Tolstoy’ un olmazsa olmazı. Ahlak (Din ile yoğrulmuş ahlak ama Paganizm'den kurtarılmış din)….Eserlerinde ahlak kurallarını dikkate almayan yazarın sanatçı sayılamayacağını örneklerle açıklıyor ve kimleri kimleri sanatçı olarak saymıyor okuyunca şaşırmamak elde değil. Tolstoy’ un ahlak anlayışını okudukça günümüzün bazı yazarları geldi aklıma (ki bunların bir kısmı bence iyi yazarlar). Ne yalan söyleyeyim Tolstoy yirmi birinci yüzyılda yaşasaydı sanata nasıl bakardı acaba diye düşünmeden edemedim. Elbette sanat konusunda savunduğu düşüncelerinin hepsine katılmayabiliriz ama söz konusu olan Lev Nikolayeviç Tolstoy ise eleştirmek haddimize mi? Tabii ki değil….
Sanat Nedir?
Sanat Nedir?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,230 okunma
·
105 views
Zeren Tekin okurunun profil resmi
Tolstoy okumak bir lütuf nâcizâne fikrimce.. Tolstoy okumak için zaman ayırmak kıymetli.. Şu vakit, bunca geniş zamana sahiplik hissi veren kaç cümle var yazılan..düşünce insanı olduğunu her satırda okuyoruz.. Hiç aceleye işaret bir kendi hâli okuduk mu, hayır.. Seyirde bir yaşamı resmetti.. sordu çokça..arayışı âşikârdı..insana soruyordu..içine sinmiyordu.. Terkinin farklı izahı olabilir mi.. bu yüzden eleştirdi çokça..Tolstoy sanatı için zarif bir yazıydı.. Teşekkürler.
İlknur Demir okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum zaman ayırıp okuduğunuz için. Gerçekten seyirde bir yaşamı resmetti Tolstoy.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.