Gönderi

96 syf.
·
Not rated
“Tıraş olduğum olduğum zaman,” diyordu yarı-delinin biri, “Tanrı değilse kim, gırtlağımı kesmeme engel oluyor?” "Hayatta kalmayı başardım, anlıyor musunuz? Kendimi şafakta öldürüp öldürmeyeceğimi sorduğum onca geceden sonra hayatta kalmayı…” Kitap, özdeyişler-aforizmalardan oluşan derleme bir kitap. Fikirlere çarpıcı ve dikkate değer bir bakış açısı mevcuttu bu kitabında; "Bir felsefi moda kendini gastronomik modalar gibi kabul ettirir: Bir fikir, bir sostan daha çürütülür değildir." "Fikir, herhalde kendine bir sığınak ararken kurtlanmış olmalı; madem ki beyinden başka ağırlayan çıkmamış…" 20. yüzyılın büyük filozoflarından biri olan Cioran; Immanuel Kant, Arthur Schopenuer ve özellikle de Friedrich Nietzsche‘den ne denli etkilendiğini bu kitabında da, sıklıkla anmasından anlaşılıyor. Zaten sonralarında yabancılaşma üzerine fikirleri, varoluşçu yazarlarımızdan Albert Camus'u ve Jean Paul Sartre'yi de derinden etkilemişti. Kitabında hayatın anlamsızlığına, sıkıntısı ve çaresizliğine baya fazla yer vermiş, onun için okurken insanın üzerine resmen bir karabulut gibi çöküyor, bu tarz kitapların etkisinde kalıp, dertlenip kederlenenler şimdiden hazırlıklı olsun...Nasıl bir yaşantıya sahip olduğunu da sanırım en iyi bu satırları tarif eder; "Hırslı bir genç için, insan sarraflarıyla düşüp kalkmaktan büyük bir talihsizlik olamaz. Üç-dört tanesiyle uzun süre görüştüm: beni yirmi yaşımda bitirdiler." "Can çekişmedeki açgözlülüğüm beni onca defa öldürdü ki, bir de fayda umamayacağım bir cesetle haddimi aşmak bana edepsizlik gibi görünüyor." "Bir bitki olmak ne hoşuma giderdi, bir dışkının başında dikilmem gerekse dahi!" "Üst üste düşüncesizlik edip kendini öldürmeyi ihmal eden kişi, kendi kendine, acıda kıdemli birinin etkisini yapar; intihardan emekli birinin etkisini…" Bu hayrete düşürücü satırları kendisine yazdırtan hayat serüvenine, 20 Haziran 1995‘te Paris’te Alzheimer hastalığıyla gözlerini yummasıyla son verdi. Bana fazlasıyla çarpıcı ve etkileyici gelen sözlerinin birkaçına daha incelemede yer vermek istiyorum; "Bir hasta bana şöyle diyordu: “Benim acılarımın neye hayrı var? Acılarımdan yararlanabilecek, ya da onlarla böbürlenebilecek bir şair değilim ki.” "Tanrı‘nın dahi kurtaramayacağı ruhlar vardır; dizlerinin üzerine de çökse, onlar için dua da etse" "Her şeyde olduğu gibi merhamette de son söz tımarhanenindir." Esas itibariyle bu kitap, Cioran'dan okuduğum üçüncü kitap olmasına rağmen bana bazı bazı soluk almam gerektiğini hissettirdi...Yeni Cioran okuyucularının hiç değilse bölüm geçişlerinde nefeslenmesini tavsiye ederim. Okumayı düşünenlere 'tasasız' okumalar diliyorum ve şu dizeleriyle son verelim; "Kendi mezar taşını yazan bir yerkürede, terbiyeli cesetler gibi davranacak kadar ağırbaşlı olalım."
Burukluk
BuruklukEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 20212,676 okunma
··
96 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.