Gönderi

72 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 days
Kur’an Müslümanlığı diye bir sapıklık çıkmış(!) Ne kadar acıdır ki İslam dininde böyle bir söylem vardır ve yine ne kadar acıdır ki Allah’ın dininde Allah’ın sözleri yeterli görülmez ve Allah’ın sözlerinin yanına yeni yeni sözler koyulur ve hacılar, hocalar, şeyhler ile evliyâlar kutsal kabul edilir. Kim suçludur ki bu durumda? Kurnazlığa çalışan aklını kullanıp, aklını kabul etmeye adamışları kandıran bu evliyâ, hacı hoca takımı mı, yoksa Kur’an’daki onlarca aklınızı kullanın, düşünün ayetini görmeyip aklını sadece kabul etmek için kullanan kendilerini bu hacı hoca takımının altında gören Müslümanlar mı? Tabii ki ikisi de suçlu.
Hamdi Kalyoncu
Hamdi Kalyoncu
‘nun dediği kadar basit aslında. Bir kişi sizi eğer ki dünyalık bir şey için dolandırıyorsa bu sadece o dolandırıcı kişinin suçudur ama ahiretinizde dolandırıyorsa bu sadece o kişinin suçu değil, ona inananın da suçudur ( #19760071 ). Kur’an değiştirilemedi, ekleme veya çıkartma yapılamadı, e ne olacak böyle bir durumda? Tabii ki de farklı kaynaklar dinin içine empoze edilecek ve Kur’an da anlaşılamaz, O’nu anlamak için özel bilgiler, yetenekler vs. gerekir denilecek ve din de birçok şekilde deformasyona uğrayacak. Bunun için kullanılan en belirgin yöntem de şüphesiz Muhammed Peygamber’e söylediği diye kaynaklara geçen hadislerdir, yani Türkçesi sözlerdir. Kimse burada Peygamber dinde söz söyleyemez, onu saf dışı bırakalım, peygambersiz bir Müslümanlık yani bu manaya gelen Kur’an Müslümanlığı savunucusu olalım manasında hareket etmemektedir. İnsanları böyle bir şeye çağırmamaktadır. Tek denilen ise Muhammed Peygamber’in asla ve asla Kur’an’a ters düşen manada konuşmayacağıdır. Unutmayalım bu hadis kitaplarının yazıldığı dönem peygamberin ölümünden ortalama 200 – 300 sene sonrasıdır, bu dönemde ise öyle bir fitne dönemleri olmuştur ki peygamberin torunları öldürülmüş, eşi Aişe ile Ali bu dönem içinde savaşmış hatta sonradan Müslüman olmasına rağmen sonuçta uzun senelerce peygamberin en büyük düşmanlığını yapan Ebu Süfyan’ın soyunun yönetimindeki devletin altında olduğu zamandır. Bu başarılı kitap da bunları bilmeyen, bilse de düşünüp bu konular ile birbirine bağlamayan kişilerin yaptığı en bilindik savunmalara, en genel iddialara cevap verir nitelikte. Verdiği cevapların en büyük güzelliği ise sadece Kur’an’dan ayetler olması ve ayetler arası kısa kısa yorumların olması. Yani kitap hiçbir şekilde sizi falanca hocaya yönlendirmiyor, filanca şeyhin eserlerini okumanızı istemiyor. Bir Müslümanı Allah’ın kitabı olan Kur’an’a yöneltiyor, Kur’an oku diyor çünkü ilk ayeti de “oku” Kur’an’ın, Kur’an oku diyor çünkü yanlış olarak savunsan da peygamber dini konularda sadece Kur’an’a göre hareket ederdi diyor, Kur’an oku diyor ve bunlar neticesinde de dinin kaynağı olarak Kur’an yeterlidir diyor. Ama bunları demesi gerekiyor muydu? Ne yazık ki gerekiyor…
Dinin Kaynağı Olarak Kur'an Yeter mi?
Dinin Kaynağı Olarak Kur'an Yeter mi?Kashif Ahmed Shehzade · İstanbul Yayınevi · 202087 okunma
··
210 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.