Gönderi

Pyotr Anisimoviç bardağına içki doldurdu, içkisini içti ve ellerini ovuşturdu: “Peki, akıllı köylünün hikâyesini bilenleriniz var mı?” diye sordu. “Bu köylücük bir gün şöyle demiş: Artık soba yanında veya pencere kenarında, sanki konsolosun size hediye getirmesini beklermiş gibi dışarıya baktığınız yeter. Çizmelerini giy namuslu, dürüst halk, trompetleri çal, sokakları inlet. Artık hediyeleri kendi ellerinle alma vakti geldi.”
Sayfa 172Kitabı okudu
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.