İsa'ya Göre İncil kitabı ile aynı tarz bir yapıt . Ancak İsa'ya göre İncil sadece Hıristiyanlığın doğuşu ile ilgili süreçte yaşanan olayları anlatıyor. Bu kitapta ise tek tanrılı dinlerin başlangıcından sonuna kadar yaşanan tüm efsaneler yer alıyor . Konudan biraz uzak olduğum için ,hepsini bilmeme imkan olmayan tüm bu olayları araştırmak ve öğrenmek benim için büyük bir zevk oldu.
Kitapta geçen olayların kronolojik olarak belirli bir sıra izlememesi benim için sorun yaratsa , Tanrı ile özel bir anlaşma yapan Kabil'in yolculuğu sırasında Nuh ve Tanrının geminin inşası sırasında tekrar karşılaşmaları kitabın en hoşuma giden kısmıydı.
Kabil, dağlarla çevrili bir bölgede gemi inşasını yaparken Nuh ve tanrı ile karşılaşıyor ;
"Belki sen bilmiyorsun ama , bir sıvıya batırılan her isim , yer değiştiren sıvının hacmine eşit ağırlıkta , yukarı doğru dikey bir şekilde itildiği için gemiler yüzer , buna Arşimet prensibi denir , izin ver , ben fikrimi açıklayayım, efendi dedi Nuh, konuş dedi tanrı bozulduğu belliydi. Eğer burada suyun bizi kaldırmasını beklersek , sonunda hepimiz boğulup ölürüz ve başka insanlık olmaz.
