Merhaba Levent Bey,
Şunu sormak istiyorum ve üzerinde yeniden belki, düşünmemizi diliyorum..
Öykü temasında işlediğim gece veyahut gündüz, bizlere ait olan o zaman diliminde, şu zamanın bir kesiti dahil içerisinde bulunduğumuz dünyadan ne kadar haberdarız? Elbette ona dair tepkilerimiz ve onun adına karakterimizide biçimlendiren olumlu veyahut olumsuz değerlendirmelerimiz mevcut. Peki bunlar dahi kendi içerisinde bir denge içerisindeyse bir dengesiz durum hakkında, diyelim ki bilinen adıyla bir kötülük hakkında kişi kendi adına ne söyleyebilir?
Çatıdan öyküsüyle, duygu durumuyla artı veyahut eksisiyle inen ve geceyi dünyasında, bir yazıda varlığını yansıtarak devam ettiren karakter, aslında bu tepkinin ve olayın bir göstergesidir. Bir fenerin ki tutulduğu ve hedeflendiği açılarda netliği ve görüntüyü meydana getirmesi gibi. Kadın, köpek ve içki şişeleri.. her biri aslında kendi içerisinde açılan bir örgünün demeti. “Sokak” diye düşlediğimizde o izmaritin dahi, belki o bir çatıdan atılmış olan, sadece bir izmarit olmadığının işareti.
Yaratılmış olan bir canlıya saygı duyabilmek -örnekliğini terörün hiçliğinde de görebiliyoruz- ve bu saygının izinde insanları ve yine o canlıyı rahatsız etmemek, incitmemek insan'ın bir göstergesidir. Ve bir kadının makyajından akan bütünlük aslında tazelenmesi gereken veyahut “göz zevkimizi bozan bir estetik değil”, tıpkı SOKAK diye bir kenara attığımız, bir bozukluğunda mesajıdır.
Tıpkı kadının, köpeğe ve aslında dışlanmışlığa, iyileştirici etkisiyle, ruhuyla temas etmesi gibi...
Sokaklar ki insanın insan sorumluluğunu belki o bir kenara atmasına sözde aracı olan, aslında asıl dilsiz tanıklarımızdır ve kendi içerisinde belirli noktalar üzerinde özellikle durduğum, düşünmemizi istediğim hikayemde yeniden gördüğümdür ki o bir başka penceresidir... İnsandan insana, zamanın perdesinde, aslında imkanının ne denli kısıtlı olduğunu ve onu bizzatihi insan kılan vasfının, o perdeleri ne derece onardığı ve incittiği üzerine.
Ve umut, değil midir ki bazen bir çocuk ile, bazen doğan bir gün ile, bazen yıldızsız bir gece ile ve belki bir manzara ile de bizimledir. Yaşam, kendini sürekli hatırlatır ve insan, unuttuğunu hatırlar veyahut hatırlamak istemez çoğu zaman. Fark etmemiz, yaşamı ki görmemiz kafidir, Yaşarken üstelik...
Düşünceleriniz, ayırdığınız vakit için teşekkür ederim.
Güzelliklerle kalın Levent Bey. :)