Gönderi

187 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 12 days
Kumarbaz romanı Dostoyevski’nin üç haftadan biraz daha uzun bir sürede yazdığı, hayatını kumara yatıran bir adamın hikayesidir.Şu ana kadar okuduğum romanlarında olduğu gibi Dostoyevski bu eserde de kendi hayatını kaleme almış kumar geçmişinden faydalanmış, Aleksi İvanoviç karakterine kendi hayatından pek çok şey katmıştır. Olay örgüsü, karakter tahlilleri ve etkileyici dili tartışmasız başarılı olup yaptığı analizler ile ve okuyucuya gönderdiği mesajlar ile muhteşem bir eserdir. Dostoyevski, kumar tutkusunu “Kaybettikçe, kaybedilen parayı geri getirme umudu” sebebiyle daha da alevlenen bir tutku olarak tanımlamıştır." Bu tespit kitabın içerdiği en önemli tahlillerden biridir. Söz konusu tutku ve kaybettikçe, kaybedilenlerin geri getirilmeye çalışılması meselesi, yalnızca kumar için geçerli değildir. Dostoyevski’nin yaptığı bu tespit, hayatta pek çok alana uyarlanabilir. İnsan denize düştüğünde, çırpındıkça daha da derine batar. Şansa bırakılan ve soğukkanlılığın kaybedildiği her an, kişiyi daha derin bir faciaya sürükler. Bu açıdan bakıldığında kitabın çok daha derin anlamlar içerdiği görülebilir. Dostoyevski, beyaz geceler eserinde diğer romanlarına da bakış atarak bunların etkilerini kör nine ağzından “Ahlâka uygun kitaplar mı bunlar? Eğer ahlâk bozucu kitaplarsa asla okumana izin vermem!”şeklinde dile getirerek romanlarını ahlâki olan ve olmayan şeklinde iki kısma ayırır ve romanlardan ne gibi kötülük öğrenilebileceğini “Bin bir türlü şeytanlık yavrum.Delikanlıların genç ve terbiyeli kızları nasıl baştan çıkardıklarını, evlenme vaadiyle kandırıp zevklerini aldıktan sonra sokak ortasında nasıl bıraktıklarını, böyle bir macerayla baba evini de terk etmiş genç kızların sonunda nasıl mahvolup gittiklerini. Ben bu çeşit bir sürü kitap okudum kızım, bilirim.Hem bu kötülükleri kitaplar o kadar heyecanlı ve tatlı anlatır ki, ben gece demez gündüz demez gizlice okurdum.Onun için aklında olsun, Nastenka, bu çeşit kitaplardan uzak dur.” Sözleri ile bazı yazacağı eserlerin özendirme ihtimali olması nedeniyle yönelimleri, tercihleri konusunda insanları uyarmaktadır. Kumarbaz kitabını okuyunca insan, para bu kadar hızlı kazanılabiliyor mu? Kumar, Rulet nedir? soruları ile bir an için karşı karşıya kalıyor.Üstadın “Alınyazısına meydan okumak, onunla alay etmek, ona dil çıkarmak isteğini duydum” sözü ile “Alınyazısı nasıl onunla oynuyorsa, onun da alınyazısıyla oynamasına izin veriyor rulet. Rulet sayesinde "duvar"ı aşıyor. Mantıksızlığın, eksiksiz olanağın, rastlantının alanı içine düşüyor. ‘İki kere iki dört eder’in anlamı yok artık.Ustalık dolu oyunların bile, rastlantının sayısız kaprisleri karşısında borusu ötmüyor. "Kumarda ve sadece kumarda hiçbir şey hiçbir şeye bağlı değildir",Sözü ile İvanoviç’i kumara iten sebep olan aşk, ikinci plana itiliyor.İnsanın daha çok kazanma tutkusu, bazı güzellikleri görmesine engel olacak kadar gözleri kör edebilmektedir. Dostoyevski, bu mesajı da harika bir biçimde okura vermeyi başarmıştır. Polina’nın önayak olduğu kumar sevdası, Polina’ya olan aşkın önüne geçmiş, nihayetinde bu aşk-kumar savaşını yine kumar kazanmıştır. Bana göre hayat zaten bir kumardır. Risk, akıllıca alındığında insanın zaferi ile sonuçlanabilir. Nitekim Büyükanne'nin ilk kumarı başarılı olmuş, daha sonra açgözlülük ile giriştiği denemeler başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Dostoyevski, bu noktada kanaatkarlığın da altını çizmektedir. Tok gözlülük, alınan akıllıca risklerin hayatı olumlu yönde etkileyebilmesi için oldukça önemlidir. Kumarbaz eserinde üstat kendine has tarzıyla ve yerinde tespitleriyle, gündelik hayatta karşılaşılabilecek önemli bir mesele olan aç gözlülük üzerinden okuyucuya anlaşılması oldukça kolay bir ders vermiş. "Hayatta ne olursan ol ama açgözlü olma" mesajı ile adeta okuyucunun zihninde aşkın, ihtirasın ve paranın kurbanlarını resmederek...
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202369.8k okunma
·
8 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.