··
309 görüntüleme
Michael Moorcock'u nereden duydum diyordum ki Elric serisisinin yaratıcısıymış kendisi. Listeme ekleyeceğim ben de kitabı, eline sağlık. Amerika ile başlayalım. Güney, orta orta batı amerika gerçekten de gerici olarak kabul edeceğimiz insanların bolca bulunduğu yerler, kuzeyin ve doğunun aksine. Zaten Bush, Trump gibi başkanları da seçenler bunlar - ruslar değilse:) - eyalet sistemi de istedikleri gibi yaşama hakkı tanıyor bu insanlara. Sonra biz de duyuyoruz 'o çok gelişmiş Amerika'da idam hala serbest " söylemlerini. Neyse ki amerikada çok kadınla evlenmek serbest diyen birisi daha çıkmadı. Peygamberler konusunda bahsettiğin genel tavır Müslümanlarının tavrı. Hristiyanlar Muhammed' i kabul etmiyorlar. Yahudiler de İsa'yı Mesih olarak görmüyorlar. Ama milyonlarca peygamber çıktığı doğru tarih boyunca yalan yanlış, hala da çıkmakta, ama günümüzde bunlar sırtlarını bir dine dayamayı daha kazançlı buluyorlar, buradan da farklı tarikatlar vb. şeyler çıkıyor. Bir de her şey insanda bitiyor demişsin ama eğitimin fazla gelişmediği toplumlarda insanın hiç bir etkisi olmuyor ölene kadar inancı üzerinde. Klasik Afrika'daki kabile örneğini vereyim fazla abartmadan. Dış dünyayla hiç bir ilgisi olmayan bir kabilenin ferdi olarak kendine dayatılanları kabul etmekten başka bir çaren olmazdı emin ol. Başka bir şey düşünme durumun da olmazdı zaten. İncelemede şey dikkatimi çekti bir de, epey zorlamışsın kendini spoiler vermemek için, bu yüzden bir gizem havası oluşmuş kitap üzerinde. Ben de merak ettiğim için okumayı düşünüyorum zaten :) Bence boşver, ver spolierini biz düşünelim kara kara :) Teşekkürler tekrar bu güzel ve uzun beyin jimnastiği için. Güzel perşembeler.
Merhaba Erhan Abi, Spoiler istemen beni çok güldürdü, yürürken okuyordum bir anda gülünce etraftakilerin deli mi bu ne bakışlarına maruz kaldım. :))
Yazdıklarına hemen cevap vereyim.
*Amerika konusunda aynı fikirdeyiz. Ruslar işe el atmış olsa da olmasa da onca kadın hakaretine karşın yine de bolca destekçisi vardı Trump'ın. Ve nihayetinde seçildi. Eyalet sistemi çok ilginç bir sistem. Valiler bile başkan'a kafa tutabiliyor, kendi istediklerini yapabiliyorlar. Ve konu din ise halkı çok iyi kullanıyorlar. Geçmişte yaşanmış olayları ve mahkemelerin kararlarını incelediğimde buna sıkça rastlıyorum.
*Dinler birbirlerini kabul etse ve kendilerini değil de karşı dinleri övse farklı ve karışık bir durum olurdu sanırım. O yüzden hepsi karşı tarafın peygamberini yok sayıyor ya da kabul etmiyor. Varsa yoksa tabi ki kendisini doğru olarak gösteriyor. Evet hala varlar ama artık tarikatlar ve cemaatler ile yollarına devam ediyorlar. Hepsi el etek öptürüyor ve müritleri var. Para ile dans ediyorlar. Aklıma The Following dizisi geldi. Fikir Poe üzerinden yürüyor, amerikan tarikatlarını baz alıyor. Arada koşuşturmacalarda kurgu saçmalıkları olsa da gideri var. :) Tavsiye ederim.
*İnsan da bitiyor derken yaptığım yorum şuydu, neye inanmak istiyorsan ona iman et ey insan. Kabile olaylarına Cem Yılmaz örneği vereyim hemen. Gösterisi'nin bir bölümün de cehennem konusundan örnek verirken, sorgulama esnasında kabilelerin konuya hakim olamayacağını söylüyor. Her şeyden yalıtılmış ve kendi inançları ile yaşıyorlar. Seçme hakları var mı? Bence bu soruyu Müslümanlar şöyle yorumluyor, Allah akıl verdi doğru yolu bulsun. Orman, kabile desen bile aynı yorumu yaparlar. Bu konuda ben farklı düşünmüyorum seninle, aynı düşünüyoruz. Yorum farkından dolayı yanlış anlamış ya da ben yanlış hissettirmiş olabilirim. O yorumu da tabi ki günümüz çağdaş toplumun da yaşayan insana göre yaptım.
*Spoiler... İlk başta da dedim, çok güldüm bunu okuyunca. :) Spoiler vermek istemiyorum çünkü onu kitaba ve okurlara saklıyorum. Ben kitaptan ne aldıysam, çizgisinin dışına çıkmadan duygu ve düşüncelerimi paylaşıyorum ve birazda yazarın kitaba kattığı ana fikrin yorumunu katıyorum. Kitap zaten kısa, spoiler versem heba olurdu :)) Gizem kattım çünkü ithaki kitap başına ödeme yapıyor artık bana. :) İşin şakası tabi ki :))
Eline sağlık Erhan Abi bu güzel ve uzun yorumun için. Hoşuma gidiyor karşılıklı olarak fikirlerin beyan edilmesi. Kendi kendime inceleme yapmadığımı hissediyorum. :))
1 sonraki yanıtı göster
öncelikle incelemeniz gayet güzel ve Erhan Bey in dediği gibi spoiler vermekten kaçınmasaydınız.. böylece sizin din hakkındaki düşünce ve genel kanaatlerinizi değil yazarın o yolculuğunda neler düşündüğünü daha rahat anlamış olurduk..
''Dini ne kadar sorgularsanız sorgulayın asla elle tutulur, gözle görülür kanıt bulamazsınız. İnançlı biri olabilmenizin tek kuralı, inanacağınız dinin size sunduklarını kabul etmek ve sorgulamamaktır.'' demişsiniz..bu düşüncenize katılmıyorum ki bütün dinlerin tek kaynağı var ve insanların bunu tahrif etmeleri sorgulamamalarını gerektirmez.. Tahrif edilmeyen tek Kitap ( kitap diyorum dikkat ederseniz, çünkü inanışlar kişinin neyi nasıl anladığına bağlı biraz da) olan Kur'an da çoğu yerde ''hiç akletmez misiniz'' diye Allah hep sorgula ve aklını kullan diye teşvik etmiştir..
aslında çok şey yazmak istiyordum ama çok uzatmanın da alemi yok sanırım şimdilik :) korku meselesinde de Fatır Suresi 28. ayette belirttiği üzere Allah'tan ancak hakkıyla Alimler korkar.. Alim yani bilenler.. çünkü cahiller her zaman daha cesurdur :) buradaki korkmak da o büyüklük karşısında haddini bilmek ve küçüklüğünü idrak etmek aslında.. hep ödleklikle karıştırılıyor hani :) ne kadar bilirse o kadar az korkar insan, bilgi korkuyu ve inancı yok eder gibi bi tezi var ya hani alıntı yapmışsınız bence bu tam tersi.. alim ulema değilim lakin şahsen farkına vardığım bazı hadiselerde ve varoluşun büyüklüğü karşısında '' Allah a inanmayan daş olur valla '' demekten kendimi alamıyorum çoğu zaman :)
yani mesele ''görenedir görene köre nedir köre ne'' :)
Bu yorumu beğenenlerin incelemeyi de okuduğunu varsayıyorum. :))
*Öncelikle incelemelerim de spoiler kullanmıyorum. Öyle bir şey yapacak olursam tamamen kitabı anlatmış olurum. Ben kitabı anlatmak istemiyorum, bana ne verdiyse ne hissettirdiyse yazarın ve kitabın çizgisinden çıkmayarak onu yazıyorum. Benim yazdıklarımı kitabı okuduğunuzda bulursunuz zaten. :)
*Kur'an a el değmediğini düşünüyorsunuz. Kesin bir yargıya varıyorsunuz. Bunu yapmanızda ki asıl konu, Müslümanlığa olan inancınız. Kesin olmayan şeyler hakkında kesin konuşmamak lazım. Ben o paragrafta insanların inanmaları ve o inancı sürdürebilmeleri için ya sorgulamamaları ya da sorguyu bilimsel metotlarla yapmaları gerektiğini söyledim. Bir inananın kafası karışırsa geri dönüşüm yoktur. Günümüzde nasıl sanıyorsunuz bilemem inanmayanlar her geçen gün çoğalıyor. İnananların da çoğu hiç bir dini vazifeyi yerine getirmediği net bir şekilde gözüküyor. Gözlem yapmak, araştırmak bu sonuçlara ulaşmanızı sağlayacaktır.
Bunun nedenlerini de araştırmalısınız.
*İnsanlar anlamadıkları, bilmedikleri, fikir yürütemedikleri şeylerden korkarlar. Öğrendikçe ve fikir yürüttükçe, korkudan eser kalmaz. İnsan böyledir. Genelleme rahatça yapılabilir.
Şimdi son bir yorum ile kapatayım. Ben inançlı olana da inanmayana da farklı gözle bakmam. Dini asla küçümsemem ama kafam da da büyütmem. Her zaman saygılı yaklaşırım. İnanç şeklim asla ve asla hissedilmez ve anlaşılmaz. Özgürce yorum yapabilirim. Bu yorumu yaparken kişiyi de yargılamam. Şu an okuduğum Hacı Aga gibi karakterlerin dini ve insanları kullanmasını eleştiririm. Ben inceleme de Müslümanlık ile ilgili bir hadiseye girmedim. Hristiyanlığın konu olduğu kitapta onu ele aldım :)
Herkes neye isterse ona inanır ya da inanmaz. Herkesin bildiği kendinedir. Özellikle bu cümleleri kurarken yuvarlatmak iyidir.
Ben incelemelerimi spoilersız tam da bu şekilde yapmaya devam edeceğim. :)
Sevgi ve saygılarımla. :)
1 sonraki yanıtı göster
İncelemeyi okuyunca, tam benlik bir kitapmış dedim. Bence oldukça ilgi çekici ve cezbedici bir inceleme olmuş. Detaylı bir şekilde kitabın vermek istediği mesajı göstermişsin. Eline sağlık :)
Kesinlikle senlik. Zaten klasiklerden dolayı uğrayacağın bir durak, yakın zaman da okuduğunu ve incelediğini görebiliriz. :) Kısa ama yeterli bir hikaye sunuyor. Daha uzasa olur muydu? Kesinlikle olurdu, yazarın dili hoş, sıkmadan okutuyor. Çeviri de güzel.
Teşekkür ederim beğendiğin ve yorumladığın için. Sağol. :)
3 sonraki yanıtı göster
İncelemeyi okurken aklımda şöyle bir soru belirdi, eleştiriden bahsetmişsin. Ama tam olarak ne eleştiriliyor, insan mı, yaradılış mı, kutsallık mı, İncil mi onu anlayamadım :) Belki incelemenin amacı bundan bahsetmek değildi ama merak ettim vee sormak zorundayım :P
Din ve Hristiyanlık eleştirisinden bahsediyorum. :) O paragraf aslında tamamen onu konu alıyor. Neyi kaçırdın ki orada. :)
3 sonraki yanıtı göster
bu yolculuk için illa ki zaman makinesine gerek yok.. Kudüs e gitmek yeterli :) tarihi kalıntılar ne kadar da yok edilmeye çalışılsa da belli bir noktaya kadar bile olsa insanı zamanda yolculuğa çıkarıyor bir nevi..
Dur sakin. Daha diğerine cevap yazamadım. :))) Ona yazayım buraya tekrar döneceğim. :)
2 sonraki yanıtı göster
İncelemenizi okudum ve yine çok beğendim, Ellerinize sağlık. Sanırım ilk kitap siparişimde alacağım bir kitap oldu incelemeniz sayesinde. Çünkü yaklaşık 4 yıldır Dünya dinleri ile hatta özellikle Hristiyanlık ile çok yakından ilgileniyorum.4 farklı İncili de tevratı da çok detaylı bir şekilde okudum, Hristiyan ve Yahudi misyonerlerle uzun uzun konuştum Ve bu kitabında Hristiyanlık ile ilgili olması beni çok mutlu etti. Tam ilgi alanım :) teşekkür ederim 😊
İncil ve Tevrat'ı okuduysanız kitabı haliyle daha çok seveceksiniz. İsa'nın ortaya çıkmasından önceki bir yıla gidiyor ve olayların gerçekleşmesi için bekliyor, ortama uyum sağlamaya çalışıyor ve.... Ve.. Gerisi kitapta. :)))
İlgi alanınıza uygun bir inceleme olmasına da sevindim. :) Okuduğunuz, beğendiğiniz ve yorumladığınız için teşekkür ederim. Kitabı alırsanız şimdiden iyi okumalar, kısa olsa da beğeneceksiniz.
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Çok güzeldi inceleme. Sayende okunacaklar listemde üst sıralara çıktı, kısa süre sonra başlayayım madem. :) Bu etkinlik bize çok yaradı yalnız :D Kalemine sağlık sevgili arkadaşım :)
Beğendiğin için Teşekkür ederim. :)
Kısa sürede okunuyor ve hiç sıkmıyor. Dediğim gibi hem Karl'ın dünyasını hem de MS 29 u aynı anda harmanlayarak anlatıyor. Ve o zamanlara tanık oluyoruz bir Bilimkurgu kitabıyla. Kitabın güzel yanlarından biri de bu.
Etkinlik kesinlikle iyi oldu. Farklı tarzlar okunuyor ve değişik incelemeler çıkıyor. Yeni yeni kitaplar keşfediyoruz.
Devamının gelmesi dileğiyle. :) Okuduğun, beğendiğin ve yorumladığın için teşekkür ederim.
Sorgulayan insanın işi bu hayatta gerçekten zor..İnsanın kafasında her zaman bir soru işareti kalıyor. Çok güzel bir inceleme olmuş Murat..Bu kitabı da listeme alıyorum. Teşekkürler..:)
Aklıma Tolstoy'un itiraflarım kitabı geldi. Sorguluyor, inanıyor, sonra tekrar kilise'den uzaklaşıyor. :))
Teşekkür ederim beğendiğin için. Şimdiden iyi okumalar. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.