Gönderi

123 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 25 hours
Yeni Roman Okumaları 2
Bu inceleme bir devam incelemesi sayılabileceği için önce Yeni Roman incelemesini (okumadıysanız) okuyunuz, aksi takdirde okuduklarınız boş gelebilir: ##$##gonderiIdler:30544221.$$#$$ O incelemede akımın eserlerini(şimdilik 4 eseri) mini bir etkinlik şeklinde okuyacağımı belirtmiştim. Kitaplar kısa olduğu için incelemeleri de kısa kısa olacak. Kitap puanlarını da beğenip beğenmeme durumuna göre değil, temsil etmeye çalıştıkları akıma uygunluğuna göre verdim. Yönelişler ikişer ya da üçer sayfalık 24 dört bölümden oluşan; bize bu bölümlerde farklı insan tiplerini nesnel ve sinema sahnesindeki gibi dolaysız bir anlatımla sunan bir kitap. Her bölümün sonunda boş sayfalar olduğunu görüyoruz. Bu boşluklar, insanın belleğinde anlamlandıramadığı boşluklara benzetilebilir. Ayrıca bu boşlukların ilk defa 20. yüzyılda değil de 18. yüzyılda Sterne’nin Tristram Shandy kitabında okurda aynı etkiyi bırakmak için kullandığını belirtmeliyim. Anlatıyı sorunlaştırma zaten 18. yüzyılda başlamıştı. Bu yüzden yeni romancıların salt bir yenilikle karşımıza çıktığı yanılgısına düşmeyelim. Yeni Roman açısından bakıldığında kitabın bu akımın ilk örneklerinden ve akıma sıkı sıkıya bağlı olduğunu görüyoruz. Şimdi kitabı Yeni Roman’ın insan, nesne ve biçim anlayışı bakımından çok kısa inceleyelim. Yazar, diğer Yeni Romancılardan farklı olarak insan ve aile ilişkilerini incelemeye çalışmıştır. Romanın her bölümünde insanlar arası ilişkiler yazarın kendine has tarzı ile dile getirilmiştir. Bu ilişkileri iç hayatımızdaki görünmeyen akışlarla, dış gerçeği bir arada vererek bize sunmuştur. Bilince büyük değer veren yazar, bilinçteki görünmeyen akışların ancak insanların bir arada bulundukları, aralarında uzak ya da yakın bir ilişki kurulduğu zamanlarda ortaya çıktığını belirtiyor. Buna rağmen kitapta insanların yine de silik, ruhları elinden alınmış bir şekilde karşımıza çıktığını görüyoruz. İnsan isimlerin yerine “aşçı kadın” ve “alttaki kiracı” ya da o, onlar gibi zamirlerin kullanılması bu silikliği belirginleştiriyor. Kitapta, akımın diğer kitaplarında olduğu gibi nesne yine insanın efendisi olarak karşımıza çıkıyor. Eserde nesne “sımsıcak, ışıltılı, insana şefkat sunan esrarlı bir sığınak olarak tanıtılıyor”. Nesnenin, insan ilişkilerinin anlatıldığı özellikle belirtilen bir kitapta böyle bir anlayışla öne çıkması Yeni Roman akımının maddesel anlatımına bire bir uyuyor. Geçişlerdeki boşlukların yeni bir biçim arayışında olduklarının göstergesi olduğunu ama salt yeni bir biçimden söz edemeyeceğimizi belirtmiştim. Ama 19. yüzyılın kökleşik roman anlayışının değişmez biçimine gerek dil bilgisi, gerek anlatıcı, gerekse olay dizilimi bakımından karşı çıktıkları düşünüldüğünde bu biçim arayışının eskiye göre bir tık önde olduğunu da belirtmek gerekir. Yönelişler’e normal bir okur olarak bakarsam beğenmediğimi belirtmek isterim. Yeni bir anlayış, yeni biçimler var ama bu yenilikler okura roman okuduğunu gerçekten hissettiriyor mu çok tartışılır. Bu kitapla Yeni Roman Okumalarının 3’üncüsünü gerçekleştirmiş bulunuyorum. İkinci kitap Mösyö Songe için yazmaya değer pek bir şey bulamadım. Kitap yaşlı bir adam olan Mösyö Songe’nin düşüncesel zımbırtılarından ibaretti. Onun yerine örnek aldığı Samuel Beckett’i okumak en azından zaman kaybına yol açmaz. Bu yüzden onun incelemesini es geçiyorum. Son okuma olarak önümde Silgiler var. Onun incelemesinde artık Yeni Roman dosyasını kapatıyorum. Keyifli okumalar.
Yönelişler
YönelişlerNathalie Sarraute · İletişim Yayınları · 200121 okunma
·
130 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.