"Herhangibir ülkede demokrasi adına, demokrasinin salt biçimselliği
uygulanır da, demokrasinin özü göz
ardı edilirse, daha başka bir anlatımla, 'demokrasi, çok partinin olması ve yurttaşların kendi özgür istençleriyle bu partilerden seçtikleri birine oy vermesi demektir' diye anlaşılırsa, demokrasinin özü olan demokratikleşme gerçekleşmeden de demokrasi olabilir anlayışı sürerse, o ülkede demokrasi, partilerin çok oy almalarıyla eşit olur.
Bizimki gibi olan, böyle demokratikleşmeden demokrasiyi uygulamaya kalkışan ülkelerde, yurttaşın oylarını kapmak için herşey yalan
üzerine kurulur. İktidar partisi de, ana muhalefet partisi de, yavru muhalefet partileri de bir yalan yarışına girerler.
Öyle ülkelerde politika yalan üretmekten başka bişey değildir. Ve partici politikacılar, yurttaşların oylarını daha
çok kapmak için, isteyerek istemeyerek, ellerinde olarak olmayarak amansız bir yalan yarışına girerler. Hangi parti daha çok, daha inandırıcı, daha kuyruklu yalan söylerse o parti iktidar koltuğunun
sahibi olur yada ortaklarından biri olur."