Gönderi
Ayşegül Çiçekoğlu kitaplarından yine çok beğendiğim bir kitabın yorumu ile geldim. #benimhayatim okuduğum süre içinde beni çok güzel bir masalin içine götürdü. Balım ve Ömer'in uzun soluklu, inişli çıkışlı, mücadelelerle dolu masalına. 580 sayfalık kitap karakterlerin 4 senelik hikayelerini konu alıyor. Bir tarafta annesi öldükten sonra babası tarafından para karşılığı Sancaktaroğlu Ailesi'nin oglu ile evlenmek zorunda bırakılan Balım, diğer tarafta da çocukluğunda yaşadığı bazı olaylardan dolayı evden uzaklaştırılıp yatılı okula verilen, ailesinden tamamen bağları kopmuş olarak büyüyen ve yıllar sonra konağa çağrılarak bilmediği bir kızla evlendirilmeye zorlanan Ömer...Buraya kadar okuduğunuzda konu size farklı gelmeyebilir. Bazıları için tipik bir Türk filmi havası estirebilir bazılarına göre de sonu belli senaryolardan biri diye düşündürebilir. Haklisiniz...Ama çok ender rastlanan yazarlar vardır ki kitaba başladığınızda sonunun nereye gideceğini bildiğiniz halde sizi öyle bir etkiler ki elinizden bırakmak istemezsiniz. Bir kitabı yazarken, konunun tasarlanması, karakterlerin oluşturulması, detaylarla olayların zenginleştirilip okuyucuya aktarılırken merak ve nabzı üst seviyede tutarak akılda kalıcı dersler cikarttirmak kolay bir iş değildir. Bence Ayşegül Çiçekoğlu bu başarıyı hak eden yazarlardan. Hiç bir kitabını okuduktan sonra pişmanlık duymuyorsunuz.
Ben bu hikaye sayesinde sevginin her derde deva olduğunu bir kez daha görmüş oldum. Geçmişte yapilan hatalar, yaşanan pişmanlıklar sevgi ve aile kavramının kıymetini bilen kişilerin hayatına nasıl mucize dokunuşlar yapıyor keyifle okudum. Bu yaz mutlaka sizde okuyup şahit olun derim. Unutmadan şunu da eklemeliyim ki; Balım ve Ömer'den sonra yarım kalmış olan Umut'un hikayesini de merak etmiyor değilim.
·
3 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.