Gönderi

Acıdan Doğar İnsan - Temmuz Ayı Hikaye Yazma Etkinliği
Kendinizden bir şeyler bulacağınızı düşündüğüm ikinci hikayem ile sizlerleyim.. İlk Hikayem--> #30131366 “Acıdan Doğar İnsan” Bir yıl önce… Gözlerini açmaya çalıştığında biraz sızladığını hissetti. Elini yanağına götürdü, yüzünde pütürlü bir şeyler olduğunu hissetti. Sanki denize girmiş ve kızgın güneşin kor alevinde deniz suyu yüzünde kurumuş gibiydi. Birden aklına dün akşam geldi ve gözünden birkaç damla gözyaşı özgürlüğüne kavuşurcasına yanağından aşağıya doğru süzüldü. Elinin tersi ile akan şeffaf sıvıyı silmek istedi ama yüzünün tuz yüzünden sızladığını hissetti… Gözünü kapadı ve dün geceyi düşündü. Dün gece – 23:23 Mustafa dün eve geldiğinde kendini iyi hissetmiyordu. Kafasını kurcalayan, onu huzursuz eden bir şeyler vardı. Telefonunu kablosuz hoparlör ile eşleştirdi ve listeden hızlıca bir seçim yaptı. Cliff Burton’ın ölmeden önce yazdığı son parça, ORION’dı. (youtu.be/c8qrwON1-zE) Metallica için büyük bir kayıptı. Ondan sonra Bass Gitar’da pek dikiş tutturamamışlardı. Gelen onca yetenekli gitariste rağmen her zaman Cliff’in gölgesinde kalmışlardı. Bu şarkı Mustafa için çok önemliydi. O’nu hatırlatıyordu ve eve geldiğinde yaptığı ilk iş bu şarkıyı açmak oldu. Birlikte kaç kere dinlemişlerdi bilmiyordu, odada yankılanan müziğin melodileri kulağına geldiğinde, içini acıtan bir şeyler olmuştu. Mustafa Bar’a baktı, daha sonra kahve makinesine baktı. Seçimini kahveden yana yapmıştı. Kaçmak yerine yüzleşmek demekti bu. Özel olarak getirttiği kahve çekirdeklerini kendisinin taze taze çektiği kahveden iki kaşık kahve makinesi koydu, su miktarını ayarladı ve tek bir fincan kahve almak için 3 dakika bekledi. Kahve demlendikten sonra makineden ses geldi. Yeni demlenmiş kahve kokusu buram buram evi sardı ve Mustafa kahvesini eline alıp, camın kenarında duran şehir manzarasına ayarlanmış koltuğuna oturdu. Yağmur yağıyordu ve damlalar cama vuruyor, yavaş yavaş aşağıya doğru süzülüyordu. Şehrin ışıkları cama yansıyor, yağmur taneleri ile birlikte hayat buluyorlardı. Derin bir nefes aldı Mustafa ve kendisiyle konuşmaya başladı. “Akşam için sözleşmiştik. Kadıköy’de yemek yiyecektik. Arkadaştık ve bundan ötesi için hiçbir beklentim yoktu, onun da öyle bir düşünceye girdiğini hiç sanmıyordum. Sonuçta sadece arkadaştık. Hayatımızın bin bir türlü anında, yediğimiz onca tokat bizim bu duygulardan uzak durmamızı sağlamıştı. İkimizin de düşünceleri bu konuda aynıydı ve aynı göz ile bakıyorduk dünyaya. Ta ki, o akşam Kadıköy’de buluşup, yemekten sonra biraz yürüyünceye kadar. Yürürken içimde bir huzur vardı ve onu tarif etmek imkânsızdı. O yürüyordu, ben anlatıyordum. Çenem düşmüştü, kendime şaşırsam da tutmak istemedim ve cümleler kendi kendine akmaya başlamıştı. Kendimi mutlu hissediyordum. Nedeni belirsiz bu duygu tüm vücudumu kaplamıştı. Bu gecenin asla bitmesini istemedim, onu asla bırakmak istemiyordum. Artık onunla birlikte geleceğe bakmak istiyor, onun elini tutmak istiyordum. Hayatımın geri kalanına benim değil, onun yön vermesini istiyordum. Kalbimin bir sahibi olduğunu hissediyor ve bunu yürekten istiyordum. Yavaş yavaş arabaya gidiyorduk, saat geç olmuştu ve onu eve geç bırakmak istemiyordum. Daha ilk günden bahaneler üretip, önümüzde ki yılların geç kalmalarını bahanesiz bırakmak istemiyordum. Bunlar hızlıca zihnimden akıyor ve kendi kendine ortaya çıkıyordu.” “Geç oldu, eve geç kalmanı istemem.” dedim. “Gülerek karşılık verdi, sen nasıl istersen” dedi. O bunu söylediğinde içimden bir çığlık koptu sanki, “seni sonsuza kadar yanımdan ayırmak istemiyorum.” diyen bir çığlıktı bu. Arkadaşlığın yolu, sevgide kesişmişti. Kahvesinden bir yudum aldı Mustafa. Gözü dolmuştu. O günleri hatırlamak yüreğini yakıyordu. İçinde fırtınalar kopuyor, her anı zihninden geçiyor ve beynine bir çivi çakılıyordu. Buğulu gözlerinden yavaş yavaş bir damla süzüldü, dudağı titredi, gözünü kapattı bir damla daha düştü aşağıya doğru, derin bir nefes aldı ve nefesi kesilir gibi oldu. Yaşlar artık birbiri ardına gelmeye başlamıştı. Kendini tutamıyordu ve buna gücü yetmiyordu. Gözyaşlarının yanına hıçkırıklar eklendi, nefes alması zorlaşırken, hafif bir kasılma hissetti ve karnına kramplar girdi. Elindeki kahve bardağını son anda sehpaya koydu ve ani bir hamle yaparak arkasına yaslandı. Kramplar yavaş yavaş geçerken gözyaşları sel olup akmaya devam ediyordu. “Neden?! ” “Neden?! ” “Lanet olsun, neden?” sözleri duyuldu ve kendisini düşlerin içinde buldu yeniden. “Seni Seviyorum” dedi, “Seni Seviyorum” dedim. İlk akşamdan sonra tam beş ay geçmişti ve bu sihirli sözcük ağızlarından çıkmıştı. Gözlerinin içine bakarak söylemişlerdi bu kutsal sözcüğü. Onlar için anlamı büyüktü, hayata aynı göz ile bakıyor yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu. Aynı evde kalmıyorlardı ama birbirilerini sürekli görebiliyor, aynı olan izin günlerini birlikte geçirebiliyorlardı. İstedikleri gibi yaşıyor ve sevgilerini paylaşıyorlardı. Gözleri birbirlerinden başka bir şey görmüyordu. “Senden önce hiç yaşamamışım ben” dedim. “Senin varlığın ile birlikte yaşadığımı hissediyorum artık” dedi. “Sen olmasaydın, karanlığın içine gömülmüş, yaşamdan hiçbir beklentisi olmayan, hayata umutsuz bakan bir kız olarak yoluma devam edecektim. Sen olmasaydın, içimde ki bu güzel duygu olmayacak, asla ortaya çıkmayacaktı. Şimdi sen varsın ve geri kalan hiçbir şey umurumda değil” dedi. Mutluluktan içim içime sığmıyordu, bunun gerçek değil de hayal olduğunu düşünüyor, düşünüyorduk. Çünkü yaşadığımız her şey gerçekti. Birbirimizden hiçbir şey saklamıyor sadece birbirimiz için yaşıyorduk. Artık hayat BİZden ibaretti. Varsa yoksa ikimizdik, başka hiçbir şey aklımıza dahi gelmiyordu. Kahvesinden bir yudum daha aldı Mustafa, gözyaşları üzerine akmış ve üzeri sırılsıklam olmuştu. Ne kadar süredir ağladığını kendisi de bilmiyordu. Bugün onun için yıpratıcı bir gün olmuş ve olmaya devam ediyordu. Telefonu açtı ve kendi yazdığı yazılara baktı. Bir tanesini seçti, hıçkırık ve gözyaşı eşliğinde zorla okumaya çalıştı. "Peki, her şeyden sıkıldığında ne olacak? Hiç düşündün mü? Beni başkalarında mı arayacaksın, O boş gözlerde, bana mı bakacaksın, Soğuk ellerde beni mi tutacaksın, Hissiz dudaklarda beni mi öpeceksin, Sahi ya, hiç düşündün mü? Beni başkalarında mı arayacaksın? Hiç bulamayacağın bir ev gibi, Hiç varamayacağın bir yol gibi, Hiç hissedemediğin bir rüzgâr gibi, Dokunamadığın ten gibi, Beni başkalarında mı arayacaksın? Kadıköy'ün sokaklarında yürüyecek, İçine düşen hüzünde beni bulacaksın, Hatırlayacaksın o güzel günleri, Ama yanında benim sıcaklığım olmayacak, Beni başkasının yanında mı arayacaksın, Onun gölgesinde, hemen yanı başında, Sorduğu sorulara cevap veremeyerek, Beni mi düşüneceksin, Söylesene; Beni başkalarında arayacak ama bulabilecek misin?" Kendi yazdığı bu yazıyı okuduğunda yüreği daha fazla dayanamadı Mustafa’nın ve geceye acı ile devam etmemeye karar verdi. Oturduğu koltuktan kalktı, kahve bardağını mutfağa bıraktı, telefonundan yeni bir şarkı listesi açtı ve yatağa geçti. Gözyaşları içinde uyumaya çalıştı, ne kadar sürdüğü belli olmayan bu bekleyiş, ağır üzüntü ile birleşince gözleri kapandı. Uyumadan önce söylediği son sözler şunlardı; “Hayatıma hiç çıkmayacak gibi girdin. Her şeyimi kendine odakladın, nefesim oldun, hayatım oldun, yaşamım oldun, aldığım nefes, gülüşüm oldun, hüznüm oldun, mutluluğum oldun, dünyaya baktığım gözüm oldun. Neden, neden gittin, neden beni bıraktın. Neden beni sahipsiz, kimsesiz bıraktın. Ben ne yaptım sana, söyle seni sevmekten başka ne yaptım? Söyle, lütfen söyle, lütfen...“ Son sözlerini tamamlarken, hıçkırıklar gözyaşları ile birleşerek ona engel oldu ve öksürmeye başladı, bir an olsun yatakta doğruldu ve kendine gelmeye çalıştı. Yastığa başına tekrar koyduğunda ağzından şu sözcükler çıktı. “Seni çok özledim, her şeyden çok. İyi ki vardın, iyi ki varsın. Sensizliğin içinde kaybolmuş, karanlığın için de yolumu kaybetmiş olsam da iyi ki hep var oldun. Seni seninle sevdim, sen gittin, seni sensiz sevmeye devam ediyorum. İyi ki vardın, iyi ki var olmaya devam et. Beni düşünme, belki, belki bir gün acıdan yeniden doğarım. Seni Seviyorum, hayatımda olduğun her an için teşekkür ederim. Seni Seviyorum…” Ve Mustafa uykuya daldı… Acının içinde, acı dolu bir sabaha uyanmaya, acı dolu bir güne başlamaya uyanmak için uyudu… Mustafa zor da olsa uyudu uyumasına ama bu söz tüm çıplaklığı ile karşımızda duruyordu: “Kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçecekmiş gibi gelecek. Kaç yaşında olursan ol, uyuyunca geçmeyecek...”~Cesare Pavese -Devam Edecek-
··
149 views
Erhan okurunun profil resmi
Eline sağlık, güzel bir hikaye olmaya meyilli- meyilli diyorum çünkü bitirmemişsin - bir birleşme var, ayrılık var ne zaman nasıl olduğu bilinmeyen. Onun dışında sadece acı çeken bir adam var bolca. Devam edecek yazmışsın, umarım toparlarsın ikinci kısımda boşlukta kalan şeyleri. Bir de çok flashback yapmışsın sanki, en baştaki sabah uyanması (ikinci bölümde bir şeylere bağlanmayacaksa) gereksiz sanki. Şarkının sana hissettiklerini değil de kendisini kullanmışsın metinde,ben böyle düşünmemiştim temayı ama olabilir tabii o da. Sondaki cesare pavese'nin sözünü de oraya uyduğu için eklemişsin metnin içine, ama gitmemiş bana göre. Baştan sona Mustafa'yı, ruh halini anlatıyorsun, sonra o söz tam karşımızda duruyordu diyorusn. Başka bir şekilde kullanılabilirdi gibi geliyor o söz. Dediğim gibi belki, kafanda ikinci kısımı oluşturduğun için her şey oturuyordur belki, ama biraz boşluk var gibi geldi bana kurguda şimdilik. Bekleyeceğim ama devamını, teşekkürler şu ana kadarki hikaye için.
Murat Ç okurunun profil resmi
Öncelikle teşekkür ederim Erhan Abi, yaptığın etkinlik çerçevesin de ikinci kez öykü yazabildim. Acıyı, kaybetmişliği, terkedilmişliği ve hüznü yansıtmak istedim. O yüzden oturduğu yerden geçmişe dönen bir Öykü profili çizmek istedim. İkinci hikaye olduğu için tabi ki amatörlük fazlasıyla var. Belirli bir kural ve metot kullanmadığım için, yazarken farkında olmadığın hususlar mevcut. Diğer hikayeye oranla daha kısa oldu. Yazarken duygular biraz yordu beni. Bu yüzden devam edemedim ve ikiye böldüm. Yarıda kalmış ya da tam oturmamışlık hissi ondan kaynaklanıyor sanırım. Başlangıç bir sonraki hikayenin de başlangıcı olacağı için tek seferlik bir giriş değil bu, hikaye o günden ve o andan devam edecek aslında. O yüzden de o sözü eklemek istedim. Hikayenin içine yerleştirebilir miydim, yapardım ama çok düşünmedim sanırım. Okura da bir fikir vermek istemiş olabilirim. Şarkıyı tamamen o endekse ayarladım. Başka bir düşünce aklıma gelmedi açıkçası. O yüzden tam istediğin gibi olmadı sanırım. Ben öyle olacak diye düşündüğüm için öyküyü de o şekilde yansıttım. Sağlık olsun diyelim. :) Elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştım. Her yorum bir şeyler katıyor. Daha önce tecrübem olsa daha iyi işler çıkarırdım ama seninle başladım bu serüvene. Daha öğrenecek çok şeyim var. Çok teşekkür ederim tekrardan Erhan Abi, eleştiriler olmasa her şeyi iyi yapıyoruz sanırız ve bu gelişmemize engel olur. Sağolasın ince detayları bana ulaştırdığın için.
1 next answer
CEYLAN okurunun profil resmi
Müzik, Kadıköy, Aşk. (Üçüncüsünü sen kabul etmesen de) Hikayende bunları görünce hiç şaşırmadım. Ağzına sağlık Muraad :)
Murat Ç okurunun profil resmi
Kabul etmiyorum değil, aramız bozuldu kendisiyle diyelim. :)) Okuduğun ve beğendiğin için Muraaaad teşekkürlerini sunuyor. :))
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Zeynep Seçil okurunun profil resmi
Bu hikaye bana çok duru geldi, çok hayatın içinden. Bana göre en vurucu kısmı ise: "Beni başkasının yanında mı arayacaksın, Onun gölgesinde, hemen yanı başında, Sorduğu sorulara cevap veremeyerek, Beni mi düşüneceksin," Birçok insan gerçek hikayesinde buna benzer cümlelere yer veriyordur belki :) Diğer hikaye ne kadar sevimliyse bu da o kadar içten ama tabii biraz üzücü geldi. Böyle şeyler yaşamamış olmasına rağmen üzülen tek ben miyim? :D
Murat Ç okurunun profil resmi
Hayatın içinden çekip çıkardığım, her birimizin yaşadığı veya yaşamaya bir gün mutlaka yaklaşacağı bir konu oldu. Hiç kimse böyle bir duruma gelmesin isterim ama hayat bu kadar yumuşak değil. İnsanın olduğu yerde, acı eksik olmuyor. Diğer hikaye umut doluydu. Ve Mustafa'nın bir yıl sonraki haliydi. Bu hikayemiz 1 yıl önceki halini anlatıyor. Günümüze gelene kadar biraz geçmişte dolanacağız sanırım. :) Teşekkür ederim, okuduğun ve fikirlerinle yardımcı olduğun için. Hayatın ve insanların seni üzmemesi dileğiyle. :)
Hatice okurunun profil resmi
İllaki bir nedeni vardır değil mi :( üçüncü hikayede de bunu öğreniriz inş :) Bu arada ilk hikaye daha iyiydi sanki..yüreğinize sağlık şimdi bi kahve yapacağım kendime hikayedeki koku burnuna geldi sanki ne imrendim yahu :)
Murat Ç okurunun profil resmi
Her zaman bir neden vardır tabi ki. Nedensizliğin bile bir nedeni vardır. Üçüncü hikayede neler olacak göreceğiz. İlk hikaye daha uzundu ve konuyu sıkıştırmamıştım. Umut dolu olduğu için içerik biraz daha tebessüm doluydu. Bu hikayeyi yazarken, itiraf edeyim biraz duygusal anlamda zorlandım. Okumak nasıl oluyor bilmiyorum ama yazmak gerçekten bu hikaye de biraz yordu beni. Duygusuzca değil, duyguları katarak yazdığım için böyle olmuş olabilir. İyi mi kötü mü o kısım sizlerin takdiri tabi ki. Elimden geldiğince yazmaya çalıştım. :) Kahveyi daha ayrıntılı anlatacaktım ama hüzün olduğu için konuyu dağıtmak istemedim. Buna rağmen canınız çektiyse ne mutlu bana. :) Okuduğunuz ve değerli yorumunuzu paylaştığınız için teşekkür ederim. :)
Liliyar okurunun profil resmi
Tarz olarak senden hiç beklemediğim derecede duygu yüklü buldum. Ama nasıl başladı, nasıl bitti bilmiyorum; su gibi aktı. Sayısız şiir geldi aklıma okurken. Ben çok beğendim. :)
Murat Ç okurunun profil resmi
Duygu yükleyince işin içine biraz farklı bir tarz çıktı ortaya. :) pek duygusal bir insan olmasam da yeri geldiğin de hepimizin o yönü ortaya çıkıyor. Elimden geldiğince yazmaya çalıştım. Beğenmiş olmana sevindim. Okuduğun ve yorumladığın için teşekkür ederim. :)
Li-3 okurunun profil resmi
Orion beni takım yıldız olan orion a götürür nedense. Cliff in ikinci kısımda girişinde canımı teslim ederim. :))) Kendimizden bir şeyler bulduk hamdolsun. Eline sağlık :)
Murat Ç okurunun profil resmi
Kendinden bir şey bulmak bir bakıma sıkıntı aslında.. :) İçimiz kalp kırıklıklarıyla dolu desene. Sağolasın okuduğun, beğendiğin ve yorumladığın için.
1 next answer
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.