Din ile bilim çatısmasını konu alan bir Dan Brown kitabı daha.
Yine baş karakterimiz Robert Langdon.
Yine iyi görünen kötü, kötü görünen iyilerle dolu bir kitap.
Ve çok güzeldi. Belki kitapta öyle bilgiler olmasa bu denli sevmezdim kitabı. Sonunda şaşıran var mı bilmem ama daha önce Daniel Brown kitabı okuyan insanlar için beklenen sondu bence. Ters köşe.
Dan Brown herşeyden önce bilgisiyle favori yazarım! Aslında onun kitaplarını bence aylarca sindire sindire okumak lazım. Kitapta bahsi geçen her mekanı, her olayı, her ismi araştırarak okumak lazım. Ben bunu bu seferlik yapamadım. Inşallah daha sonra özellikle sadece içerisindeki bilgileri daha iyi öğrenmek için okurum kitabı.
Daha önce sadece "Başlangıç" kitabını okumuştum Dan Brown'un. Orada en azından masum kimse öldürülmüyordu. Bilgisayarı tarafından öldürülen bir Edmond Kircsh vardı. Melekler ve şeytanlarda ise Kohler ve Rocher sadece bir yalnış anlaşılma yüzünden aslında hiç bir suçları yokken öldürülüyor. Masum insanların öldürülmüş olmasını sevmedim.
Ve bu kitap Başlangıç'a nazaran biraz romantik bir kitapmış. Robert Langdon Vittoria ile duygusal bir bağ kuruyor sonunda.
Ayrıca ben Başlangıç'ta daha güçlü bir Robert okumuştum. Herşeyi çözebilecek kadar zeki bir Robert. Bunda ise belki Kohler o kamerayı Robert Langdon'a vermeseydi, Langdon hiç sonuca ulaşamayacakmış hissine kapıldım:(