Gönderi

112 syf.
10/10 puan verdi
Öncelikle bir öz eleştiri yapmak, kendine dönüp bakmak isteyen okurlar varsa doğru adresteler. Kendinizle yüzleşmeye, gerçeklerinizi sorgulamaya, önemsediğiniz gerçekleri manasızlaştırmaya hazır değilseniz okumayın bu kitabı. Çünkü çok basit bir yaklaşımla sizin dünyadaki düzeni derinlemesine inceleyen görüşlerinizi yerle bir edebilir bu da bir travma olur. Her zamanki gibi ufak bir beyin fırtınası yapalım. Medeni insan tanımı nasıl yapılır? Medeniyet nedir? Kime göre, neye göre? Peki hiç düşündünüz mü içinde yaşadığımız düzen ne ölçüde doğru? Ya da hiç üzerinde yaşadığımız dünyaya dışardan baktınız mı? (Düzen bazlı) Modernite ve medeniyet arasındaki bağ nedir? Yani şimdi biz şu yüzyılda medeni miyiz? Şimdiii kitabımıza geçelim. İçinde bulunduğumuz düzene karşı sağlam bir eleştiri bu kitap. Bu tarz kitapları seviyorum insanlara sorgulama yetisi kazandırıyor. Farklı pencerelerden bakma fırsatı veriyor. Medeniyet, medeni insan tanımı nasıl olur ? Gelin bir bakalım. Soma'da yaşanan faciayı hepimiz biliyoruz. Hatırlar mısınız bir amcamız ayakkabısı kirli diye sedyeye çıkmak istememişti. Ya da banka önünde ayakkabısını çıkaran nineler görmüşsünüzdür bankanın cilalı fayansları kirlenmesin diye. O amca yurt dışında master yapmamıştı.  O teyze de bankaya gidiyor diye trilyoner değildi. Basit birer medeniyet örneği bunlar. Parayla, pulla, kariyerle, mülkiyetle ölçülebilen bir kavram değildir medeniyet. Medeniyet evinize gelen misafirle paylaştığınız bir parça ekmek, arkadaşınıza söylediğiniz güzel bir söz, parayla satın alamayacağımız manevi bir değer. Medeniyet çok şey. İçinde yaşadığımız düzene bakalım mı? Eğer üniversite okumadıysanız, güzel bir işiniz, eşiniz yoksa, eviniz arabanız yoksa, son model cep telefonlarınız, marka gömlekleriniz pantolonlarınız yoksa, bu dünyada söz hakkınız, bir işleviniz de yok gibi bir şey. Bunlar benim ölçütlerim değil maalesef. Türkiye'de KPSS var, evi arabası olmayana kız yok, marka giyinmediyse kesin köylü ve fakirdir, saçı sakalı uzunsa açlıktan kesin nefesi falan kokuyordur. Bu düzen midir? Herkesin bir yarış halinde olduğu senin hayatını yönlendirebilmek için bir seçme hakkının dahi bulunmadığı bir yaşam düzenli midir? Düzen bu mudur? Şimdi bir daha düşünelim hangimiz dinimizin para olmasını ister ki? Ben istemem, paranın o ağır yükü altında ezilmeyi. Mutlu olmak için para, gezmek için para, eğitim için,  Sağlık için ve daha bir sürü şey... Bu kitap medeniyet içinde yaşamayan bir adamın bize verdiği medeniyet dersidir. Zaten kitap bitince soruyorsunuz; "Ben medeni miyim?" diye. Kitap iki zıt düşünceyi önümüze koyuyor. İnsan bir Samoalı gibi doğal yaşamın kollarına mı bırakmalı kendini yoksa Papalaginin kalıplaşmış hızlı ve mekanik şehir hayatını mı tercih etmeli?  Sormadan edemiyorum. Yapacak bir şey yok. Umarım okumak istersiniz. Kesinlikle tavsiye edebileceğim güzel bir kitap. Vikipedik bilgilere pek fazla yer vermedim çünkü arkadaşların incelemelerini okudum tekrara düşmemek açısından da yer vermedim. Keyifli Okumalar...
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202014bin okunma
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.