Gönderi

174 syf.
6/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Bu kitapla ilgili söyleyeceğim ilk şey okumanın zor olduğu. Yazarın kullandığı kelimeler ve anlatım tarzı çok dikkat çekici olmasına rağmen konunun bütünlük sağlanaması ve zaman kavramının olmaması beni çok zorladı. Önsözü çok ilgimi çekti ve bir sürü altı çizili cümlem oldu. Kitapta da aynı şekilde kendimi bulduğum ve altını çizdiğim çok alıntı vardı. Fakat bütün olarak düşünürsem beni çok karıştıran, neredeyiz nerde kaldık dedirten, ve içine tam anlamıyla giremediğim bir kitap olarak kaldı. Masalsı anlatımı, çok fazla mekan değişikliği ve dans eden 12 prensesin öyküsü beni etkileyen yönleri oldu. Kısaca konuya değinip bol alıntıyla bitirmek istiyorum. 20 köpeğiyle birlikte yaşayan devasa boyutlu bir kadın nehrin kıyısında bir çocuk bulur. Jordan adını verdiği çocuğu büyütür. Bütün eşyaları tavana bağladıkları iplerle havada tutulan bir eve yemeğe gider Jordan ve orada dans eden bir kıza vurulur. Kızı ararken başından geçenleri masalsı kelimelerle anlatıyor kitap ve hayal gücünüze çok şey düşüyor. Kızı ararken dans eden 12 prensesi buluyor. Her prensesin hikayesinin anlatıldığı bölüm oldukça güzel. Devamı kitapta Öykülerin de kendi kendilerini değiştirmek gibi bir özelliği vardır. Büyüme çağındayken, o her şeyin karmakarışık olduğu dönemde yüzümü kitaplara gömerdim, oksijen maskesi niyetine. Kendi hava kaynağımdan emin olmak için yazarlığı seçtim. Zamanın geçtiğini fark etmedim dediğimizde özgürlüğümüzü hissederiz. Aşık olduğumuzda da aynı şey olur. Yaptığımız işe tamamen daldığımızda da, şöyle rahatça oturup kitabımızı açtığımızda da aynı şey olur. Her yolculuk kendi çizgileri içinde bir başka yolculuk gizler: Sapılmayan dönemeç, unutulan açı. Kendimden kaçtıkça içimdeki yakalanma duygusu daha büyük bir tutkuya dönüşüyordu. Bir yerin haritada olmaması ne farkeder ben orayı tarif edebildiğim sürece? - Temizlik Tanrı'ya yakınlıktır. + Tanrı insanın kalbine bakar, yoksul bir kadının entarisine değil. Balonlar da büyük görünür ama hiç ağırlıkları yoktur. Balık tezgahının sahibi olan kadın bana iyice tembih etti: Hiçbir zaman başka bir kadını kazıklamayacaksın, ama erkek geldi mi ya fiyatın iki katını söyleyeceksin ya da kötü balık vereceksin. Gövdem günahkar değilse bile kafam günahkar. Aşkın sesini tanıyorum. Bir kere aşık oldum. Aşk dedikleri şey bizi doğruca cennetin kapılarına götüren, aynı anda o kapıların sonsuza dek kapalı olduğunu gösteren zulümmüş meğer. İnsan gövdesi kendi kendinden bu kadar çok mu tiksiniyor ki her ne pahasına olursa olsun kurtulmak istiyor. Herkes aynı fikirde olunca hayatın keyfi kaçıyor.
Vişnenin Cinsiyeti
Vişnenin CinsiyetiJeanette Winterson · Sel Yayınları · 20191,747 okunma
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.