İnsanları “daha iyi yapma” çabası, “iyi” ile
“kötü’yü zıt iki “realite”, zıt iki “değer” olarak kabul
eden bir anlayışa dayanır. Bu anlayış “iyi ile kötü
zıtlığında, iyi ile kötünün karşılıklı olarak birbirini
şart koşmasının tartışılamıyacak kadar kesin olduğunu
kabul etmez; aksine İkincisi ortadan kalkmalı,
yalnız birincisi kalmalıdır; birinin var olma hakkı
vardır, diğeri ise hiç v a r o l m a m a l ı y d ı ”.
Ancak bu, insan realitesinin yarısını dondurmak
demektir. Çünkü bu, başka başka yapılı insanların,
zıt değerlendirmeler yapan insanların
varlığını görmemezlikten gelmek, hayattaki bu ikiliği
görmek istememek demektir; hayatın ve kişinin
çatışmalı yapısını, sürekli olarak çatışan değerlendirme
tarzlarının kaçınılmazlığını görememek
demektir; insanları, bir gerçeğin yarısını ağır bastırarak
“terbiye etmek”le yobazlar meydana getirmeyi
istemek demektir.