Yazarımız Stefan Zweig, bu kez bir kadın avcısının bakış açısını ve karşısına dikilen 12 yaşlarında masum bir çocuğun beklenmedik, önemsenmeyecek aklı ve zekâsını anlatmakta. İç seslerin sahiciliği olsun, karşılıklı oynanan psikolojik oyunları bize hissettirmesi olsun oldukça şahane bir kitap. Ve bence kitabı özetleyen söz şu şekilde:
"Hiçbir şey zekâyı tutkulu bir kuşku kadar bileyemez. Hiçbir şey olgunlaşmamış bir zihnin bütün olanaklarını karanlıkta kaybolan bir iz kadar harekete geçiremez."