oturuyoruz, bakıyor ve kımıldıyoruz ve hayat bizi önemsemeye başlıyor. Varoluş bize görünen bir kapı aralıyor. Varlığı kendi benliğimizi bilmekle algılıyorken, şimdi iki benliği birden iki posta pulunu birbirine yapıştırıyor gibi, duyarak, ayrıcalığımız olduğuna kapılmaya başlıyoruz. Bu durumu kelimelerle anlatamayız. Burada işe yarar kelimeler mahduddur. Sıra çabucak kullanacağımız ilk kelimeye gelir. Kullanırız o da eskir.