Küçük Prens. Güvendiğim bağzı kişilerin yorumlarına göre okumaya karar verdim. Bir zamanlar bende çocuk kitabı olduğunu düşünenlerdendim. Taa ki, Leon Werth adında bir yetişkine ithaf edildiğini okuyana kadar.
Beğendiğim bir kitap oldu. Çok yerinde tespitler içeriyor. Yetişkinlerin yetişkinliklerini sorgulatıyor insana. Sahi, daha önceden fark edemediğimiz davranışları gözümüze sokuyor. İyi de yapıyor ya, neyse...
Hani bir gezegende rast geldiği Coğrafyacı, Küçük Prens' e "Kaşif" diyor ya. Evet kaşif, ama kişilik kaşifi.Her gezegende farklı kişilikte ki bir insanı keşfediyor. Kitap bitene kadar insanların türlü türlü hallerini okuyorsunuz. Yetişkinliğe doğru ilerlerken insanların nasıl da sığ olmaya başladığını anlatıyor bir nevi. Kitapta bahsi geçmiş ya zaten, "En iyi yüreğiyle görebilir insan. Gözler asıl görülmesi gerekeni göremez." İşte çocukları ve yetişkinleri özetleyen cümle. Şöyle düzelteyim de, demek istediğimi sizde anlayın. "En iyi yüreğiyle görebilir insan( yani çocuklar). Gözler asıl görülmesi gerekeni göremez(ve malesef yetişkinler).
Evet. Fazla açıklamaya gerek yok. Kitap kendini güzel anlatmış zaten. Gerisi biraz da, hâla çocuk olarak düşünebilende…