Gönderi

“Senden bir şey isteyeceğim ama,” diyen Zeynep Hanım, gülmesini bastırmak istermişçesine alt dudağını ısırıp duruyordu. “Nasıl isteyeceğimi bilmiyorum.” “Lütfen,” dedi Damla gözlerini kısarak. “Çekinmeyin.” “Bu akşam bulaşıkçılardan biri rahatsızlanmış. Bizde son dakikada birini bulamadık. Aklıma bir tek sen geldin.” “Anlıyorum…” “Ama sakın yanlış anlama,” dedi Zeynep Hanım elini göğsüne götürerek. O kadar yüksek sesle konuşuyordu ki, çalışanların hepsi durmuş kendilerini izliyordu. “Oğlumun nişanlısını bedavaya çalıştıracak değilim. Ücretin neyse alacaksın tatlım.” Etraftan gelen hayret nidalarını duyan Damla’nın gülümsemesi, gözlerine yansıyacak kadar genişledi. “Yalnız, böyle son dakika işlerinde normal ücretimin iki katını alırım.” Devasa büyüklükteki mutfakta, duyulan tek ses, ocaklardan birinin üzerinde cızırdayan yemeğin sesiydi. Zeynep Hanım da dâhil olmak üzere, herkes kendisine şoka uğramış gibi bakıyordu.
Sayfa 266Kitabı okudu
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.