Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

27 Eylül 1317 “Üç seneden fazla vardır ki bu defteri açmadım. Kalemim elimden kaçıyor. Tab u tuvanım kalmadı. Bütün sevdiklerimi gaip ettim. Bir aralık aklımı da gaip ettim. Hiç bir ümide mâlik değilim. Yazmak lüzumsuzdur. Sıkıntımdan bu defteri açtım. İki gün sonra Ada’daki eve taşınacağız. Karşısı denizmiş, arkası çamlık. Su, ağaç, duvar, virane, çöplük, hepsi birdir. Ben her şeye küsmüşüm. Aklımı kaybettim de neden anı sonradan buldum. Delilik çok fena şey. Velâkin akıllılar için böyledir. Mecnunlar için bu bir rahatlıktır. Yoksa tecennün ederler miydi? Akıllı sevmediği dünyadan kaçıyor. Anm abese tahammülü yoktur. Ve Allah’ın hikmetini bilmeyenler için her felâket abestir. Ben de bilmedim. Hâlâ da bilmem. Ne günahım vardır? Bana hayatım neden cehennem olmuştur? Çilem ne zaman dolacaktır? Artık hiç bir şey arzu etmiyorum ki keder duyayım. Öyledir de derunumdaki binihaye hüzün nedir? Neden yolların, Pembe güllerin üzerine, güneşin üzerine siyah bir tül gerilmiştir? Ben hâlâ arzu etmemekten başka ne arzu ederim? “Bir de okumak arzumdur. Dün gece büyükbaan İtalyanca kitaplarından birini açtım. Boece’in Felsefî Teselli namındaki eseri idi. On dört asır ewel yazılmış olan bu kitapta feylesof, her kim ki kadir olmak ister, serkeş gönlüne hâkim olmalıdır ve boynunu zevk-u safanın bais-i hicap dizginlerine teslim etmemelidir, demektedir. “Benim gönlümde serkeşlik kalmış mıdır diye düşündüm. Felâketler am öyle bir ezmişler ki baş kaldıracak hali yoktur.
Sayfa 256Kitabı okudu
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.