İstikrarı sağlamak adına teslimiyetin bu kadar öne çıkarılmasının yarattığı psikolojik hava, düşünce ve ilim hayatını da etkilemiştir. Herkesin birbirine uyumu ve itaati telkin ettiği bir sosyo-kültürel vasatta, yeni ve farklı düşünceler ortaya çıkamamıştır. her bir yeni düşüncenin kuşkuyla karşılandığı, yoğun şekilde politize olmuş bir bünyede, düşünsel üretim eskilerin görüşlerini şerh etmekte kendini göstermiştir. Bu işe ilim ve bunu iyi yapana da alim denmiştir.