Gönderi

Ondan sonra, tanıdığım yüzlerce Türk arasında en orijinal çehrelerden, kendisine hayret ve takdirle bakılacak simalardan birisine sıra gelir: takımın çavuşundan bahsetmek istiyorum. Bunun adı Mustafa Bakkal derler, zabitler de bölükteki Bakkal derler, zabitlerde bölükteki öteki Mustafalardan ayırd edebilmek için kendisini "Mustafa Bakkal,, dive çağırırlardı. Mustafa Silivrili idi. Ufak tefek, çelimsiz, kuru ve çiçek bozuğu idi. Elli yaşlarında vardı. Daha gençliğinde orduya girmiş, 1853 de Silistirede, 1855 de Sivastopolda, 1862 de Karadağda, 1866 dan 1868 senesine kadar Giridde, 1867 de Bosna ve Sırbistanda harbe girmiş, hazar zamanındaki hizmetinde de Kafkasyada, Irakta, Suriye ve Arabistanda bulunmuştu. Türkçe ve Arapça okur, yazardı. Bulgarca bilir, bir kaç Kafkas lehçesinden anlardı. Bilgili bir adam olan Mustafa çavuş, çocukluğunda kendisine hiç bir şey öğretilmediği için ne öğrenmişse kendi kendine öğrenmişti. Elinden gelmiyen İş yoktu: bir Fransız ahçısı gibi yemek pişirir, bir terzi gibi elbise diker, bir ayakkabıcı maharetiyle ayakkapları yamar, Türk ordusundaki cerrahlardan bir çoğundan daha iyi yara sarar, bazı hastalıklara ilaç hazırlar, borazanları ve muzikacıları utandıracak surette boru ve trampet çalardı. Kendisi, taburda kırk türk bir. değneği gibi idi. istihkam yapılırken bir takım mühendislere taş çıkartacak derecede vukuf ve ehliyet gösterirdi. Kendisi herhangi bir mülazımdan, yüzbaşıdan, binbaşıdan daha iyi bir takıma, bir bölüğe, hatta bir tabura kumanda edebilirdi. Nitekim bazı ihtiyaç zamanlarında kumandayı muvaffakiyetle ele aldığı da görülmüştür. Her yerde bulunmuş, her şeyi görmüş, hükumdarının memleketini hemen hemen, her yolu, her geçidi, her köyü, her tepeyi, her hanı, her çiftliği tanımıştı. Nöbetçi diker, keşif müfrezeleri. hücum mangaları gönderir, ricatları idare eder ve bir Prusya bölük kumandanı gibi murabba teşkil ederdi. Bütün bunlarla beraber, terbiveli, nazik ve ağır baslı idi. Hiç gülmemek kendisince bir prensipti. Arada sırada : - İnsan gülmez. Derdi. Harekatta çok soğukkanlı idi. Bir defa heyacana düşüb itidalini kaybettiği görülmemistir. Her şeye çabucak bir çare buluşu vardı ki görseydiniz hayret ederdiniz.
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.