Ağlamak, uğraştığımız felaketlere karşı, vücudumuzda kalan son kuvvetin acı bir feryadıdır. Ağlayamadığımız zamanlar, bizde o iktidarın da artık mahvolduğu ve yerine tesirli bir sükunete bıraktığı anlardır. Bu türlü sükunet ise en şiddetli elem gözyaşlarından daha gönül yakıcıdır.