Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İnsanların en çoğu köle olmak için doğmuştur. Özgür bir ruha sahip olmak kolay değildir. Yarın da, hatta on yüzyıl sonra da kolay olmayacak. Köle olmak demek iş zincirini kemerine bağlı taşımak demek değildir. Özgür adam olmak da kendi hesabına çalışmak ya da hiç çalışmamak anlamına gelmez. Köle, hayvandır; dünya kurulalıdan beri emir altına girmeye mahkum, aşağılık bir malzemedir, her şeyden önce, aşağılığa boyun eğen, niteliksiz bir malzeme. Özgür adama oranla köle, bereketli toprağa oranla kumluk yer gibidir. O cansızdır, ancak başkalarının iradesiyle harekete gelir, tıpkı rüzgarların keyfine tabi olan kumlar gibi. O zaman hareketleri körü körünedir ve felakete yol açabilir. Her şeyi kaplayıp ezer. Bir imparatora ya da krala, ya da bir demokrata veya demagoga basamaklık eden kölelik işte budur. İster kenar mahalleler halkı olsun, ister bir parlamentoda toplanan daha sınırlı insanlar olsun, daima kuvvetli bir elin hükmü altındadırlar. Bu türlü insanlar ancak iki türlü yaşam tarzı bilir: Hükmetmek ya da hükmedilmek. Bu da kendisine emreden başa bağlıdır. Bu iki egemenlik arasında özgürlükten nasıl söz edilebilir?
Sayfa 103 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
··
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.